Protest ya da yaygın adıyla "özgün" müziğin en bilinen isimleri arasında bulunan Ahmet Kaya'nın hayatını konu alan "İki Gözüm Ahmet: Sürgün" filmi vizyona girdi. Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya'nın açtığı davayı kaybetmesiyle gösterime giren film hakkında, yapımcı ve oyuncu Eşref Bukan da mahkemeye başvurdu. Film, 22 albüm çıkaran Ahmet Kaya'nın 43 senelik ömründeki yaşam ve toplumsal mücadelesini anlatıyor.
Ahmet Kaya’nın yasal varisleri GAM Müzik ve eşi Gülten Kaya’nın, X Yapım’a açtığı davaların kaybedilmesinin ardından "İki Gözüm Ahmet: Sürgün" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin yönetmenliğini Gani Rüzgar Şavata ile Hakan Gürtop üstlenirken yapımda, Özgür Tüzer, Aleyna Solaker ve Serdar Orçin rol alıyor.
Filmde Ahmet Kaya'yı canlandıran Özgür Tüzer, Ahmet Kaya'ya hem ses hem de fiziki benzerliğinden dolayı tercih edildiğini söyledi. Çekimlerin yaklaşık 5 ay sürdüğünü anlatan Tüzer, "Malatya, İzmir ve Fransa'da çektik. İzleyiciler filmimizi yalnız bırakmasınlar" dedi.
Ahmet Kaya'nın Türkiye'den ayrılıp Paris'te yaşadığı ve orada hayatını kaybettiği yılları seyirciye aktaran film, sanatçının yaşam ve toplumsal mücadelesini konu ediyor.

TARTIŞMALAR EŞLİĞİNDE VİZYONA GİRDİ
"İki Gözüm Ahmet: Sürgün" filmiyle ilgili Gülten Kaya'nın ardından, 2021 yılında vizyona giren "İki Gözüm Ahmet" filminin yapımcı ve oyuncularından olan Eşref Bukan da hukuki yollara başvurdu.
Yaklaşık üç yıl önce gösterime giren "İki Gözüm Ahmet" filminin oyuncu ve yapımcılarından Eşref Bukan, vizyona yeni giren "İki Gözüm Ahmet: Sürgün" filminin fragmanlarında haklarının ihlal edildiğini iddia etti. Dava dilekçesinde, her iki sinema filminin isimlerinin neredeyse aynı olduğu, "İki Gözüm Ahmet" adlı sinema filminin isminin ardına "Sürgün" kelimesi eklendiği kaydedildi.
Dilekçede ayrıca, vizyona giren "İki Gözüm Ahmet: Sürgün" filminin fragmanında, Eşref Bukan'ın yapımcı ve oyuncu olarak yer aldığı "İki Gözüm Ahmet" filminden onayı olmadan görüntü ve kesitlerin yer aldığı belirtildi.

GÜLTEN KAYA: "SAYGISIZLIK"
Film daha vizyona girmeden, hakkında çıkan tartışmalarla gündeme geldi. Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya, filmin çekilmesini ve gösterime girmesini istemediğini açıklamıştı. Filmi "Ahmet Kaya’ya yapılmış bir saygısızlık" olarak gördüğünü söyleyen Gülten Kaya, "Ahmet Kaya'nın kısacık ömrünün ağır ve hazin hikayesini barbarca araçsallaştıranlar, çöküşteki kariyerlerini Ahmet Kaya ismi üzerinden yeniden kurmaya çalışan kurnaz tüccarlardır" ifadelerini kullanmıştı.

MÜCADELEYLE GEÇEN BİR ÖMÜR
Özgün müziğin sevilen ismi Ahmet Kaya, 1957 yılında Malatya'da dünyaya geldi.
Müzikle altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile tanıştı. Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeniyle 1972'de ailesiyle birlikte İstanbul Kocamustafapaşa'ya göç etti ve okulu bırakmak zorunda kaldı. İşportacılık ve çeşitli işyerlerinde çıraklık yaptı.
16 yaşında yasa dışı afiş basmaktan cezaevine girdi. Daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri Derneği'nin çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları sırasında çeşitli etkinliklerde bağlama çalmaya devam etti. Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan bir etkinlikte Ruhi Su ile tanışma fırsatı buldu ve Mahsus Mahal isimli Ruhi Su türküsünü söyledi.
1978 yılında Gelibolu'da askerlik yaptı, bu arada askeri orkestrada müzik çalışmalarına devam etti. Askerden döndükten sonra Emine adlı ilk eşiyle evlendi ve 1982 yılında kızları Çiğdem doğdu. Ancak bu evlilik uzun sürmedi.
Daha sonra şair Yusuf Hayaloğlu'nun kız kardeşi Gülten Hayaloğlu ile evlendi. Bu evlilikten, 1987 yılında ikinci kızı Melis dünyaya geldi.
İlk albümü "Ağlama Bebeğim"i 1984 yılında yayınladı. Albüm toplatıldı, fakat daha sonra sansürü kaldırıldı. 1985'te ikinci albümü "Acılara Tutunmak"ı çıkardı.
1985 yılında yapılıp 1986'da piyasaya çıkan "Şafak Türküsü", Ahmet Kaya'nın tanınırlığını artırdı. Bu albümde hemen hemen tüm besteleri kendisi yaptı. Aynı yıl "An Gelir" albümünü yayınladı.
"Yorgun Demokrat" adlı albümü 1987 yılında yayımlandı. 1988 yılında sadece iki şarkının söz yazarlığını Hayaloğlu'nun yaptığı ve diğer sözlerin tanınmış şairlerin şiirlerinden oluşan "Başkaldırıyorum" albümü çıktı. 1989 yılında sadece bağlama ve vokal ile oluşturduğu konserlerinden bir derleme olan "Resitaller-1" yayımlandı. Aynı yıl "İyimser Bir Gül" albümü çıktı.
1990 yılında Resitaller-1'in devamı niteliğinde olan "Resitaller-2" albümü yayımlandı. Aynı yılın Ekim ayında çeşitli şairlerin şiirlerinden oluşan "Sevgi Duvarı" isimli albümünü çıkarttı.
"Şarkılarım Dağlara" albümü basılan 2.800.000 bandrolle rekor kırdı. Bu albümde yer alan Özgür Çağrı isimli şarkıda geçen "Abin bir gün dağdan döner, sarılırsın yavrucağım" gibi sözler nedeniyle albümü toplatıldı, konser vermesi yasaklandı.
10 Şubat 1999'da Magazin Gazetecileri Derneği'nin ödül töreninde yılın en iyi sanatçısı ödülünü aldı ve ödül konuşmasında: "Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını biliyorum." dedi. Bu sözleri üzerine davetlilerin bir kısmı tepki gösterip, küfretmeye ve kendisine çeşitli eşyalar fırlatmaya başladı.
Ahmet Kaya, 16 Haziran 1999'da Türkiye'den ayrıldı. Hakkında 1993 yılında açılan bir dava nedeniyle gıyabında toplam 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Ahmet Kaya, bu süre zarfında oldukça yıprandı.
16 Kasım 2000'de, "Hoşçakalın Gözüm" isimli albümünün kayıtlarını yaparken, Paris'in Porte de Versailles semtindeki evinde bir gece kalp krizi sonucu öldü. 17 Kasım 2000'de 30 binin üzerinde kişinin katıldığı törenle Paris'in Père Lachaise Mezarlığı 71. bölüme defnedildi.