Sinan Ateş'in Ankara'da suikast sonucu öldürülmeden önce, yakın arkadaşı Ömer Çağrı Özdemir'e attığı mesajlar, olayın arka planı hakkındaki iddiaları da beraberinde getirdi. Ateş'in, "Beni öldürmeye karar vermişler" şeklindeki ifadesi, cinayetin sistemli bir şekilde planlandığı düşüncesini de beraberinde getirdi. Özdemir, bu mesajları Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu ancak ifadesi iddianameye dâhil edilmedi.
İDDİANAMEDE YER ALMAYAN YAZIŞMALAR
Ankara'da gerçekleşen cinayetin ardından yürütülen soruşturma 17 ay sonra tamamlandı ve Başsavcılık, 22 kişi hakkında ''Tasarlayarak öldürme'' suçundan iddianame hazırladı. Ancak iddianamede, cinayette rol oynayan birçok kişinin adının geçmemesi, Ateş'in eşi Ayşe Ateş tarafından dile getirilmişti. İddianameye girmeyen bilgiler arasında, Ateş'in ölümünden önce arkadaşına gönderdiği mesajlar da bulunuyordu.
İŞTE O YAZIŞMALAR…
Sözcü yazarı İsmail Saymaz'ın aktardığına göre; Sinan Ateş, suikast tehdidi aldığını belirterek, yakın arkadaşı Ömer Çağrı Özdemir'e çeşitli mesajlar gönderdi. Ateş'in endişeli mesajları, cinayetten sadece altı gün önceye dayanıyor. Bu mesajlarda Ateş'in, kendisini öldürmeye çalışanların sürekli olarak takip ettiğini ve tehdit ettiğini belirttiği görülüyor.
10 Mart 2022:
Sinan Ateş ve avukatı Ali Yücel'in ortak kullandıkları hukuk bürosunun önüne Ülkü Ocakları'na tahsis edilmiş 06 AT 2020 plakalı siyah bir araç park ediliyor. Büroya gelen gençlerden biri olan Ç.B., arabanın fotoğrafını Ateş'e gönderiyor. Ateş de bu fotoğrafı yakın arkadaşı Ömer Çağrı Özdemir'e yolluyor. Daha sonra aralarında şu konuşma geçiyor:
Ateş: Ankara Ocak, silahlı dört kişi göndermiş. Ofiste değildik.
Özdemir: Ofise mi?
Ateş: Evet, çocuklar inince aşağı, bunlar yürümüş. 06 AT 2020. Biz almıştık ya aracı. İsmet Beyle konuş. Kan dökülsün istemiyorum.
Özdemir: Tamam. Şimdi plakayı, aracı gönderiyorum. (Ateş'in "İsmet Bey" dediği kişi, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı'ndan önce danışmanlığını yaptığı, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman)
İlk yazışmadan altı gün sonra - 16 Mart 2022.
Ateş, arkadaşı Özdemir'e kendisini öldürmeye karar verdiklerinden bahsediyor. Konuşma şu şekilde:
Ateş: Beni öldürmeye karar vermiş arkadaşlar Ömer abi. Sürekli geriyorlar ortamı.
Özdemir: Öyle kolay mıymış?
Ateş: Sağa sola haber yolluyor, arıyorlar.
Özdemir: Vay anasını ya!
Ateş: Havlamasını bilmeyen köpek sürüye kurt getiriyor. Yeni insanlar ölsün istiyorlar.
Özdemir: Takma kafana reis, kolpacı bunlar.
Ateş: Orası öyle. Reis 18-19 yaşında çocukları gaza getiriyorlar. Cahit'e (Eski Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Cahit Özdemir) ekip yollamışlar. Mersin'de olan Bursa'da olursa... Allah korusun
YAZIŞMALAR SAVCILIĞA SUNULDU, ANCAK...
Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı döneminde Ateş'in genel sekreteri olan Özdemir, bu kanıt niteliğindeki yazışmaları 2023 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Özdemir, ifadesinde, suikast tehdidi altında olduklarını ve Ateş'in ölümünden önceki iletişimlerini detaylandırdı ve ülkü ocaklarına tahsis edilmiş olan siyah araca ilişkin "Avukat Ali Yücel'e ait olup kendisinin de kullandığı büronun önüne 06 AT 2020 plakalı aracın geldiğini, Ç.B. tarafından fark edildiğini, silahlı dört kişinin araçta bulunduğunu, şahısların Ç.B.'yi fark etmesi üzerine oradan ayrıldıklarını iletmiştir." dedi.
Ardından, “beni öldürmeye karar vermişler” şeklindeki mesajı göstererek "Kendisini öldürmeye çalıştıklarını ve planladıklarını bana açık açık bildirmiştir. Bursa'da Cahit Özdemir'e de Mersin'de Çağrı Ünel'e olduğu gibi bir ekip yollandığını, bu tip karışıklıklar sonucunda yeni insanların ölebileceği endişesi taşıdığını bana belirtmişti." ifadelerini aktardı. Ancak bu bilgiler, iddianameye dâhil edilmediği için davanın seyri değişmedi.