Bu iddialar, özellikle kırsalda geçimini hayvancılıkla sağlayan vatandaşlar arasında endişe yaratırken, hükümet kanadından resmi bir açıklama geldi.

"İddialar Asılsız"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), konuya ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayarak kamuoyunda dolaşan iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti. Açıklamada, “İklim Kanunu Tasarısı ile hayvancılığın bitirileceğini, küçük işletmelerin yok edileceğini öne süren haberler asılsızdır” denildi.

Açıklamanın devamında, İklim Kanunu’nun temel amacının vatandaşların iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı korunması olduğu vurgulanarak, temiz, güvenli ve sürdürülebilir bir çevre hedefiyle hareket edildiği kaydedildi.

Rize'de çay hasadı sonrası kazandığı parayı torbalara doldurdu
Rize'de çay hasadı sonrası kazandığı parayı torbalara doldurdu
İçeriği Görüntüle

Iklim Kanunu 1

Tarım ve Hayvancılığı Geliştirmek

DMM’nin açıklamasında özellikle tarım ve hayvancılıkla ilgili bölümler dikkat çekti. İklim politikalarının bu alanları sekteye uğratmak gibi bir hedefi bulunmadığı belirtilirken, tam tersine tarım ve hayvancılığın korunması ve daha sürdürülebilir hale getirilmesinin öncelikler arasında yer aldığı ifade edildi. Bu doğrultuda, küçük üreticilerin herhangi bir cezai uygulamayla karşı karşıya kalmayacağı da açıkça dile getirildi.

“Küçük Ölçekli Besicilere Ceza Yok”

En çok tartışılan noktalardan biri olan cezai yaptırımlar konusunda da açıklık getirildi. Kanun teklifinde küçük ölçekli hayvancılık işletmelerine dair herhangi bir cezai hüküm bulunmadığı vurgulandı. Açıklamada, “İklim Kanunu Teklifi’nde hayvancılığı sonlandırmaya yönelik hiçbir düzenleme bulunmamaktadır. Küçük besicilere yönelik cezai bir uygulama öngörülmemektedir” denilerek kamuoyundaki yanlış anlamaların önüne geçilmesi hedeflendi.

Ayrıca, kanundaki idari yaptırım hükümlerinin yalnızca belirli kriterleri karşılayan büyük sanayi işletmelerini ilgilendirdiği, bu düzenlemelerin ise adli ceza ile ilgili olmadığı bilgisi paylaşıldı. Anayasa’ya göre, bir cezai yaptırımın uygulanabilmesi için bunun açıkça kanunda belirtilmiş olması gerektiği, aksi halde böyle bir cezanın hukuken geçersiz olacağı hatırlatıldı.

"Asılsız Haberlerle Halk Korkutulamaz"

DMM, kamuoyunu yanlış yönlendiren haberlerin Türk Ceza Kanunu açısından da sorunlu olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, “Tasarıda olmayan ceza ve uygulamaları var gibi göstermek, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla gerçeğe aykırı bilgileri yaymak TCK 217/A uyarınca suçtur” ifadesiyle, kasıtlı dezenformasyonun hukuki yaptırımları olabileceği uyarısı yapıldı.

Vatandaşa Çağrı: Resmî Kaynaklara Güvenin

Açıklamanın sonunda vatandaşlara açık bir çağrı yapıldı. Özellikle sosyal medya platformlarında yayılan doğruluğu teyit edilmemiş bilgilere itibar edilmemesi gerektiği hatırlatıldı. DMM, “Vatandaşlarımızı, resmi ve güvenilir kaynakları dikkate almaya ve asılsız iddialara itibar etmemeye davet ediyoruz” diyerek kamuoyunun sağlıklı bilgiyle buluşturulmasının önemine dikkat çekti.

İklim Kanunu, Hayvancılığı Bitirmek İçin Değil, Sürdürülebilir Hale Getirmek İçin Hazırlanıyor

İklim değişikliğiyle mücadelede atılan adımlar, zaman zaman yanlış anlaşılmalarla karşılaşsa da, yetkili makamlarca yapılan bu tür açıklamalar konunun netleşmesine katkı sağlıyor. Henüz Meclis gündemine gelmemiş olan İklim Kanunu Tasarısı hakkında resmi belgelerde yer almayan iddiaların kamuoyunda panik yaratmaması adına doğru bilgilendirme süreçleri büyük önem taşıyor. Hükümetin verdiği mesaj ise net: Küçük besiciler korunacak, çevre ve üretim dengesi birlikte gözetilecek.

Kaynak: Haber Merkezi