Silivri Cezaevi’nden sosyal medya aracılığıyla açıklama yapan İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinin İstanbul’un ekolojik dengesini tehdit ettiğini vurguladı. İmamoğlu, “İktidar rant uğruna, İstanbul’un su kaynaklarını, ormanlarını, toprağını ve geleceğini feda ediyor. Ama biz Beton Kanal’ın karşısında kaya gibi duracağız. Çünkü bugün susarsak, yarın su bulamayacağız, yaşayamayacağız” ifadelerini kullandı.
SAZLIDERE BARAJI'NIN İÇME SUYU STATÜSÜ KALDIRILDI
İmamoğlu açıklamasında, İstanbul’un 1,5 milyon kişiye içme suyu sağlayan Sazlıdere Barajı’nın, tek bir imzayla içme suyu statüsünün kaldırıldığını ve yapılaşmaya açıldığını belirtti. Bu karar sonrası, 17 Haziran’dan bu yana sekiz ayrı ihaleyle toplam 8.133 konut yapılacağının ilan edildiğini hatırlattı. İmamoğlu, “Hem de son ihale Türkiye şehitlerine ağlarken yapıldı” diyerek kamuoyunun dikkatini çekti.
136 MİLYON METREKARE TEHDİT ALTINDA
İmamoğlu, Kanal İstanbul güzergahında kalan 136 milyon metrekare tarım ve orman arazisinin yok sayıldığını, mülkiyet ve tapu haklarının dahi göz ardı edildiğini dile getirdi. Projenin yalnızca birkaç yabancı yatırımcı ve yerli rant çevresinin çıkarına olduğunu söyleyen İmamoğlu, bu durumun kamu yararıyla bağdaşmadığını savundu.
"ORMAN YANGINLARI İKLİM KRİZİNİN SONUCU"
Açıklamasında Türkiye genelinde yaşanan orman yangınlarına da değinen İmamoğlu, yangınların rastlantı değil; iklim krizi, doğaya müdahale ve yetersiz yönetim sonucu gerçekleştiğini ifade etti. Binlerce hektarlık alanın yandığını, göllerin kuruduğunu ve şehirlerin susuzlukla karşı karşıya kaldığını belirterek, Kanal İstanbul gibi projelerin bu süreci daha da hızlandırdığını söyledi.
"BİLİME, DOĞAYA, İNSANA UZAK BİR ANLAYIŞLA YÖNETİLİYORUZ"
İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinin bilimden, doğadan ve insandan uzak bir anlayışla dayatıldığını belirtti. İktidarın liyakatten uzak yönetim anlayışını eleştirerek, “Bugün susarsak, yarın yaşayamayacağız” sözleriyle çevre mücadelesinin devam edeceğini vurguladı.
