Polatlı’da tarih yeniden canlandı: Panel, konser, sinema gösterimleri ve resmi törenlerle Sakarya Zaferi anıldı
Sakarya Meydan Muharebesi’nin 104. yıl dönümü, Polatlı Kaymakamlığı ve Polatlı Belediyesi’nin ortak organizasyonuyla düzenlenen bir dizi etkinlikle kutlandı. Tarihi zaferin yıl dönümünde Polatlı’da günlerce süren panel, konser, çocuk şenliği, sinema gösterimleri ve resmi törenlerle Sakarya Zaferi anıldı.
Kutlamalar 9 Eylül 2025 Salı günü saat 15.00’te Ankara Kent Konseyi’nde düzenlenen “104. Yılında Sakarya’dan Büyük Taarruz’a” başlıklı panelle başladı. Uzmanların konuşmacı olarak yer aldığı panelde, Sakarya Meydan Muharebesi’nin tarihsel önemi ve Cumhuriyet’e giden süreçteki rolü ele alındı.
10-11 Eylül tarihlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Yeşilçam İlçelerde” temalı açık hava sinema etkinliği, vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Polatlı halkı, nostaljik filmlerle açık havada keyifli anlar yaşadı.
12 Eylül 2025 Cuma günü Çarşı Camii’nde şehitler için Mevlid-i Şerif okutuldu ve dualar edildi. Ardından çocuklar için TCDD Feshane Alanı’nda “Sakarya Çocuk Şenliği-I” düzenlendi. Akşam saatlerinde ise Cumhuriyet Meydanı’nda ABB Mehteran Takımı konseri, halk oyunları gösterisi ve “Sakarya Zafer Anıtı” belgeselinin gösterimi yapıldı.
13 Eylül 2025 Cumartesi günü etkinliklerin en yoğun günü oldu. Şehitlik Anıtı’nda çelenk koyma töreni ile başlayan program, Necip Fazıl Parkı ve Duatepe’de düzenlenen resmi etkinliklerle devam etti. Çocuk şenliği ve yaz spor okulu sertifika töreninin ardından Cumhuriyet Meydanı’nda halk oyunları gösterileri sahnelendi. Gecenin finalinde ise ünlü müzik grubu Zakkum konseri binlerce Polatlılıya unutulmaz anlar yaşattı.
Sakarya Meydan Muharebesi’nin Önemi
Sakarya Meydan Muharebesi Türk Milleti için bir ölüm kalım savaşı olmuştur. Bu muharebe ile Türk ordularının taktik geri çekilme manevrası sona ermiş; stratejik savunma konsepti kabul edilmiştir. Yunanlılar, Kütahya-Eskişehir Muharebelerini kazandıktan sonra, Yunanlıların bu başarılarından bahseden İngiliz Başbakanı Lloyd George: "Milli Türk Kuvvetlerini yenmiş bulunan Yunanistan`ın Sevr Antlaşması esaslarıyla yetinemeyeceği" şeklinde ileri sürdüğü büyük vaatlerle Yunanistan`ı barışa değil taarruza teşvik etmiştir. Yunan Genelkurmayı, Kütahya-Eskişehir Muharebelerinden (10-24 Temmuz 1921) sonra, Sakarya`nın doğusuna çekilen Türk ordusuna son darbeyi indirmek amacıyla hazırlıklarını tamamlayıp harekete geçmiştir. Bu arada Türk ordusu da kesin sonuçlu bir meydan savaşı için tüm birliklerini başarılı bir geri çekilme planıyla Sakarya`nın doğusuna çekerek 100 km. genişliğindeki bir cephe hattında toplamıştır. Yunanlıların bu düşünce ve faaliyetleri karşısında Mustafa Kemal Paşa, 5 Ağustos 1921`de TBMM Hükümeti tarafından kabul edilen 144 sayılı kanunla ve geniş yetkilerle üç ay süre ile Türk ordusunun sorumluluğunu üstüne alarak Başkomutanlık görevine getirilmiştir. Mustafa Kemal Paşa, bu yetkilere dayanarak 7-8 Ağustos 1921'de "Tekalif-i Milliye Emirleri"ni yayınlayarak orduyu personel, silah ve araç - gereç bakımından güçlendirmeye çalışmıştır.
Sakarya Meydan Muharebesi Türk Ordusu için bir yokluk ve yoksulluk savaşı olmuştur. Kütahya-Eskişehir Muharebelerinden sonra, insan gücünün 1/2'ini, silah gücünün de 1/10'unu kaybetmiş olan Batı Cephesi Komutanlığı, birliklerine 18 Temmuz 1921 tarihinde Sakarya Nehrinin gerisine çekilme emrini vermiştir.
Başkomutan; Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı; Fevzi Paşa'dır ve Başkomutanlık karargâhı Ankara'dadır. Batı Cephesi Komutanlığı, Yunan taarruzuna karşı, kuvvetlerini Sakarya Nehri doğusunda yedi grup (kolordu) halinde konuşlandırmıştır. Batı Cephesi komutanı Tümgeneral İsmet (İnönü)'dir ve karargâh merkezi Ankara-Polatlı arasında yer alan Alagöz'dedir.
Yunan kuvvetleri 16 tümenden oluşan beş kolordu ve bir süvari tugayından kurulmuştur. Bu kolordulardan üçü Anadolu'da bulunmaktadır. 13 Ağustos'ta ileri harekâta geçen Yunan Ordusu sıklet merkezi Sakarya mevziinin güney kanadına yönelmiş olarak ve kuşatıcı bir tertiple taarruza geçmiştir. Yaklaşık olarak 100 km.lik bir cephede başlayan bu kanlı boğuşma, tarihin önemli meydan muharebelerindendir. Düşmanın üstün kuvvet ve silahlarla yaptığı taarruzlarda Sakarya mevziinde yer yer çekilmeler olmuştur. Muharebeler o kadar kanlı oluyordu ki bazı alaylar mevcutlarının büyük kısmını ve subaylarını kaybediyordu. İşte bu sıralarda Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Batı Cephesi birliklerine şu meşhur emrini yayınladı: "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz..." Gerçekten de geri çekilmek zorunda kalan bir birlik, ilk tutunabildiği yerde duruyor, yeniden boğuşuyor ve mevzii savunmak çabası içinde son nefesini veriyordu. Açılan her gediği kapatmak için 70 km.yi bulan cebri yürüyüşlerle, birlik kaydırmaları yapılıyor, her gelen birlik ertesi sabah çelikten bir kale halinde düşman karşısına çıkıyor, vuruşuyor, şehit oluyor, fakat vatan savunuluyordu.
Düşman, Türk kuvvetlerini 23-30 Ağustos günleri arasında bütün zorlamalarına rağmen kuşatıp imha edemeyince kuvvetlerinin büyük kısmıyla Türk cephesini merkezden Haymana istikametinde yarmak istemiştir. 6 Eylül'e kadar da bunun için uğraşmış fakat etten bir Türk duvarına çarpmıştır. Bundan sonra bulunduğu hatlarda savunarak kalmaya karar vermiş ancak, 10 Eylül'de başlatılan genel karşı taarruzla buna da mani olunmuştur.
Yunan kuvvetleri için yapılacak tek şey kalmıştır. Kaçmak, Onlar da öyle yapmıştır. 13 Eylül'e kadar Sakarya nehrinin doğusunda tek Yunan askeri kalmamıştır. 22 gün geceli gündüzlü süren Sakarya Meydan Muharebesi Türk'ün zaferi ile sonuçlanmıştır.
Sakarya Zaferi`yle inisiyatif Türk ordusuna geçmiştir. Sakarya Muharebeleri, Türk ordusunun moralini ne kadar yükseltmiş ise, Yunan ordusunun moralini de o derece kırmıştır.
Önce Sakarya doğusu, sonra da Afyon-Eskişehir hattına kadar olan vatan parçası Yunanlılardan temizlenmiştir.
Sakarya Meydan Muharebesi sonucu, askeri harekât yön değiştirmiştir. Sakarya Muharebesi sonuna kadar stratejik savunma yapılırken, Sakarya`dan sonra stratejik taarruza dönüş olmuştur. Muharebe sonunda Yunan ordusu stratejik saldırı yapma gücünü yitirmiştir.
Sakarya Zaferi, Büyük Taarruz (26 Ağustos 1922) ve Başkomutanlık Muharebesi (30 Ağustos 1922) için gerekli olan hazırlıkların yapılmasına zaman kazandırmıştır.
Sakarya Meydan Muharebesi sonunda Türk ordusunun zayiatı; 5713 şehit, 18.480 yaralı, 828 esir ve 14.268 kayıp olmak üzere toplam 39.289`dur. Yunan ordusunun zayiatı ise; 3758 ölü, 18.955 yaralı, 354 kayıp olmak üzere toplam 23.007`dir. Sakarya Meydan Muharebesinde çok fazla subay kaybı olduğu için bu Muharebeye "Subay Muharebesi" adı da verilmiştir. ATATÜRK'de bu muharebe için "Sakarya Melhame-i Kübrası" yani kan gölü, kan deryası demiştir.