Institut français Ankara, “Kalıpların Dışına Çıkmak: Çizgi Roman ve Göç” başlıklı özel sergiyle çizgi roman dünyasının göç olgusuna bakışını sanatseverlerle buluşturuyor.
SERGİ ǀ ÇİZGİ ROMAN VE GÖÇ
Yer: Institut français Ankara, Konrad Adenauer Cd. No: 30, Yıldız
Tarih: 6 Kasım – 31 Aralık 2025
Saat: 10.00’dan itibaren
Giriş: Ücretsiz
ÇİZGİ ROMANIN GÖÇ HİKAYESİ ANKARA’DA
Institut français Ankara, “Kalıpların Dışına Çıkmak: Çizgi Roman ve Göç” başlıklı özel sergiyle çizgi roman dünyasının göç olgusuna bakışını sanatseverlerle buluşturuyor.
Sergi, göç ve toplumsal değişimle ilgili konuları işleyen uluslararası çizgi romancıların eserlerini bir araya getiriyor.
Ziyaretçilere, “yabancı” kavramının temsili, zihniyetlerin dönüşümü ve göç hikayelerinin sanat yoluyla aktarımı üzerine derin bir bakış sunuyor.
GÖÇ VE SANAT: ÇİZGİ ROMANIN DÖNÜŞÜMÜ
Çizgi roman, son yarım yüzyılda yalnızca popüler kültür ürünü olmaktan çıkarak edebiyat ve sinema düzeyinde toplumsal anlatıların aracı haline geldi.
Bu dönüşüm, sanatçıların göç, kimlik, aidiyet ve kültürel çeşitlilik gibi evrensel temaları kendi dillerinde işlemelerine olanak sağladı.
Göçmen kökenli ya da göçmen hikayelerine tanıklık eden birçok sanatçı, çizgi romanı bir anlatı aracı olarak kullanarak toplumların ortak hafızasına katkıda bulunuyor.
SERGİDE YER ALAN ÇİZGİ ROMANCILAR
Sergide, göç ve kimlik temalarını farklı bakış açılarıyla işleyen uluslararası sanatçılar yer alıyor:
-
BARU
-
Farid BOUDJELLAL
-
Lisa MANDEL & Yasmine BOUAGGA
-
Marguerite ABOUET
-
Marjane SATRAPI
-
Riad SATTOUF
-
Will EISNER
Bu sanatçılar, kimi zaman tarihsel olayları, kimi zaman kişisel hikâyeleri çizgi roman formunda yeniden anlatarak, göçmen deneyimlerinin sanattaki yansımalarını görünür kılıyor.
GÖÇMENLERİN SESİ SANATTA YAŞIYOR
Sergi, çizgi romanın yalnızca bir eğlence türü değil, aynı zamanda bir ifade biçimi olduğunu vurguluyor.
Görsel anlatımın güçlü dili sayesinde çizgi roman; mülteciler, göçmenler ve ikinci kuşak sanatçılar için bir ses olma işlevi üstleniyor.
Sergideki eserler, ziyaretçilere göçün hem bireysel hikâyelerini hem de kolektif toplumsal yansımalarını keşfetme fırsatı sunuyor.