Cenin’de Diplomatik Heyete Silahlı Saldırı
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin Mülteci Kampı’na ziyaret gerçekleştiren yabancı diplomatlara ateş açtı. Saldırının hedefinde 35 büyükelçi, konsolos ve diplomatın yer aldığı diplomatik bir heyet vardı. Heyet içinde, Türkiye'nin Filistin nezdindeki Kudüs Başkonsolosluğu'ndan bir görevli de bulunuyordu.
Dışişleri Bakanlığı: En Güçlü Şekilde Kınıyoruz
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, olaya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, saldırıyı “en güçlü şekilde” kınadı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Kudüs Başkonsolosluğumuzdan bir görevlinin de aralarında bulunduğu bir grup diplomata, Cenin’e gerçekleştirdikleri ziyaret sırasında İsrail askerleri tarafından ateş açılmasını en güçlü biçimde kınıyoruz. Bu saldırı, İsrail’in uluslararası hukuku ve insan haklarını sistematik şekilde hiçe saydığının bir başka örneğidir.”
Bakanlık, saldırının yalnızca bireysel güvenliği değil, aynı zamanda devletlerarası ilişkilerin temelini oluşturan saygı ve güven ortamını da tehdit ettiğini vurguladı.
Şef Mehmet Yalçınkaya’nın Ankara’daki restoranındaki fiyatlar şoke etti! Sosyal medya ikiye bölündü!
Uluslararası Topluma Çağrı: İsrail’e Karşı Somut Adımlar Atılmalı
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, uluslararası topluma da çağrıda bulunularak İsrail’in cezasızlık zırhının sona erdirilmesi için somut adımlar atılması gerektiği belirtildi. Ayrıca saldırının detaylı şekilde soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması talep edildi.
Filistinli Yetkili: Amaç Sindirmek ve Korkutmak
Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed ed-Dik, İsrail askerlerinin “diplomatik heyeti sindirme ve korkutma amacıyla gerçek mermilerle ateş açtığını” söyledi. Dik, heyetin Cenin kampı girişine ulaştığı anda ateş açıldığını ifade ederek saldırının uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.
İsrail Ordusundan Açıklama: Koordineli Ziyaret, Uyarı Ateşi
İsrail ordusu ise olayla ilgili yaptığı açıklamada, diplomatik heyetin Cenin’e “koordineli” bir şekilde giriş yaptığını ve bölgenin “aktif çatışma alanı” olması nedeniyle belirlenen güzergâhın dışına çıkmamaları konusunda uyarıldıklarını öne sürdü.
Ordu, askerlerin “uzaklaştırma amacıyla uyarı ateşi” açtığını, herhangi bir yaralanma ya da hasarın yaşanmadığını savundu.
