İsrail’in İran Genelkurmay Başkanı ile bazı üst düzey komutanların konutlarını hedef alan saldırısından yaklaşık 12 saat önce, Washington’daki belirli pizza restoranlarında dikkat çeken bir yoğunluk yaşandığı tespit edildi. Özellikle Beyaz Saray ve Pentagon çevresindeki pizzacılarda, siparişlerin normalin çok üzerinde arttığı ve bu dalgalanmanın güvenlik birimlerinin olağanüstü hazırlık süreçleriyle örtüştüğü belirtildi.
KGB’NİN SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ KEŞFİ
“Pizza indikatörü” kavramı, aslında ilk kez Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği’nin istihbarat servisi KGB tarafından gündeme getirildi. KGB analistleri, Washington’daki yüksek güvenlikli bölgelerde kriz zamanlarında çalışan memurların gece boyunca görevde kalması nedeniyle pizzacılara verilen siparişlerin belirgin biçimde arttığını fark etti. Bu alışkanlık zamanla istihbarat analizlerinde bir “erken uyarı mekanizması” olarak kullanılmaya başlandı.
GAYRİRESMÎ AMA GÜÇLÜ BİR İŞARET
Her ne kadar resmi bir ekonomik ya da diplomatik gösterge olmasa da, “pizza indikatörü” bazı uzmanlar tarafından yaklaşan krizlerin sinyalini en erken veren sivil davranış örneklerinden biri olarak görülüyor. Özellikle sosyal medya kullanıcıları ve amatör analistler, bu tarz sipariş artışlarını radarlarına alarak gelişmeleri erkenden yorumlama eğiliminde.
Savunma ve güvenlik uzmanları, olağanüstü güvenlik toplantılarının yapıldığı, personelin geç saatlere kadar görevde kaldığı ya da askeri bir operasyon hazırlığının olduğu zamanlarda, sipariş verilen pizzaların sadece bir yemek tercihi değil, aynı zamanda kritik bir “gösterge” olduğuna dikkat çekiyor.
RESMÎ AÇIKLAMA YOK, AMA GÖSTERGELER GÜÇLÜ
Ne ABD yönetimi ne de İsrail saldırısı sonrası herhangi bir kurum bu “sipariş hareketliliği” hakkında açıklamada bulunmasa da, yaşanan gelişmeler, “pizza indikatörü”nün istihbarat dünyasında hâlâ önem taşıyan bir sinyal aracı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
