Kahire yönetimi, olası göç dalgasına karşı Sina Yarımadası’na 40 bin asker sevk etti. Tanklar, hava savunma sistemleri ve özel kuvvetlerin de konuşlandırıldığı sınır hattı, son yılların en büyük askeri yığınaklarından biri haline geldi.
GAZZE’DEKİ OPERASYONLAR GERGİNLİĞİ TIRMANDIRDI
İsrail ordusunun, Gazze’nin tamamını işgali hedefleyen “Gideon Operasyonları”nın ikinci aşamasına geçmesi bölgede tansiyonu yükseltti. Uluslararası kamuoyunda “soykırım” eleştirileri gündemdeki yerini korurken, kitlesel göç ihtimali en çok Mısır’ı endişelendiriyor. Özellikle Gazze ile Mısır arasında tek kara geçişi sağlayan Rafah Sınır Kapısı, olası bir göç dalgasının merkezi konumunda bulunuyor.
MISIR’DAN “SİNA TOPRAK DEĞİL” MESAJI
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin talimatıyla başlatılan askeri yığınak, bölgedeki en ciddi güvenlik hamlelerinden biri olarak değerlendiriliyor. Rafah ve Şeyh Zuveyid çevresinde güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarılırken, Kahire yönetimi uluslararası topluma net bir mesaj verdi: “Sina, Filistinliler için alternatif vatan olmayacak.”
“SINIR İHLALİNE SERT KARŞILIK VERİLECEK”
Kuzey Sina Valisi Halid Megaver de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Gazze’den Sina’ya olası bir geçişin kesinlikle kabul edilmeyeceğini belirterek, “Topraklarımızı ihlal edecek olanlar beklenmedik ve sert bir karşılık görecektir” ifadelerini kullandı. Mısır yönetimi, sınır hattının güvenliğini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda göç ihtimalini caydırmaya dönük güçlü bir askeri varlık oluşturdu.
BÖLGEDE ULUSLARARASI ENDİŞE
Uzmanlar, Mısır’ın aldığı bu önlemleri sadece güvenlik tedbiri değil, aynı zamanda diplomatik bir mesaj olarak değerlendiriyor. ABD ve Avrupa ülkelerinin İsrail’e destek verdiği süreçte, Kahire yönetimi Sina’nın yeni bir yerleşim bölgesine dönüşmesini kesin biçimde reddediyor. Yaşanan gelişmeler, Gazze’deki insani krizin bölgesel bir krize dönüşme ihtimalini de artırıyor.