9 Mayıs’ta yayımlanan bildirgede, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı açıklamaların ve yönlendirmelerin sürecin temelini oluşturduğu ifade edildi. Açıklamada, “Önder Abdullah Öcalan’ın çağrısı temelinde tarihi kararlar alındı” denilerek, PKK'nin olağanüstü kongresinde hem örgütsel yapının feshedilmesi hem de silahlı mücadeleye son verilmesi kararı alındığı duyuruldu.
Bildiride ayrıca, PKK’nin artık misyonunu tamamladığı ve Kürt meselesinin demokratik siyasetle çözülmesi gerektiği vurgulandı.
KONGREDE NELER OLDU?
Kongre kararında yalnızca fesih değil, aynı zamanda yeni bir toplumsal uzlaşma çağrısı da yer aldı. TBMM’ye ve tüm siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, medya temsilcilerine, akademisyenlere, sanatçılara ve toplumsal örgütlere, barış sürecine katkı sunmaları yönünde çağrıda bulunuldu.
PKK'nin bu açıklamasından hemen sonra DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan da parti genel merkezinde yaptığı açıklamada, “Bu önemli bir adım. Bu adımın sonrası da önemli olacak” diyerek sürece olumlu yaklaştıklarını belirtti.
"ÜÇÜNCÜ TARAF YOK"
Kararın ardından gözler Ankara'ya çevrildi. CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova’nın aktardığına göre, hükümet kaynakları “temkinli bir iyimserlik” içinde ancak net bir şekilde sürecin Türkiye’nin kendi inisiyatifiyle ilerleyeceğini belirtiyor. Canova, “Dışarıdan bir üçüncü göz, üçüncü akıl yoktu; olmayacak da” diyerek, Birleşmiş Milletler veya başka bir uluslararası aktörün sürece dahil olmayacağı yönündeki kulis bilgisini paylaştı.
SÜREÇ NASIL BAŞLADI?
Sürecin temel adımları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te yaptığı “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, TBMM’de konuşsun, terör tamamen bittiğini ilan etsin” çağrısıyla başladı. Bu açıklamanın ardından DEM Parti, 26 Kasım’da Abdullah Öcalan ile görüşme talebinde bulundu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 27 Aralık’ta bu talebe olumlu yanıt verdi. Öcalan ile ilk görüşme 28 Aralık 2024’te, ikinci görüşme ise 22 Ocak 2025’te gerçekleşti. Ardından DEM Parti heyeti Irak Kürdistan Bölgesi’nde Neçirvan Barzani ve Mesut Barzani ile görüştü. Süleymaniye’de Talabani ailesiyle yapılan görüşmelerin ardından, DEM Parti 17 Şubat’ta bir kez daha İmralı’ya giderek Öcalan’dan “silah bırakma çağrısı” mesajını aldı ve kamuoyuna duyurdu.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Ankara kulislerinde konuşulanlara göre, süreç şimdi yeni bir aşamaya geçiyor. Kaynaklar, “Bu bir son değil, başlangıç” mesajını verirken, silahların gerçekten bırakılıp bırakılmayacağına sahada bakılacağını vurguluyor.
Hazırlanacak detaylı bir raporun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulacağı, Cumhurbaşkanı’nın da bu rapor doğrultusunda nihai kararları değerlendireceği belirtiliyor.
"PKK elebaşlarının durumu ne olacak?" sorusuna ise Ankara net bir yanıt vermiyor. Yetkililer, "Adım adım ilerliyoruz, bundan sonra da adım adım ilerleyeceğiz" mesajını yineliyor.
TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR DÖNEM Mİ BAŞLIYOR?
Fesih kararının Ankara'da “kelebek etkisi” yaratabileceği ve yeni bir fırsat ortamı doğurabileceği beklentisi dile getiriliyor. Her ne kadar sürece temkinli yaklaşılsa da, ilk kez bu kadar net bir fesih ve silah bırakma açıklamasının yapılmış olması sürecin ciddiyetini ortaya koyuyor. Ankara’nın mesajı ise açık: “Yazılana çizilene değil, sahaya bakacağız.”
