Gök, toplum sağlığını tehdit eden nişasta bazlı şekerlerin kanserden diyabete kadar pek çok hastalığın temel nedeni olduğuna işaret ederek, özellikle çocukların bu ürünler üzerinden hedef alındığını vurguladı.
"FRÜKTOZ ŞURUBU AVRUPA’DA AZALIYOR, TÜRKİYE’DE HÂLÂ YAYGIN"
Gök, gazozdan çikolataya kadar birçok üründe yer alan mısır şurubu ya da bilinen adıyla früktoz şurubunun talimatların üzerinde kullanıldığını belirtti. Bu tatlandırıcıların, başta obezite olmak üzere kalp, karaciğer, diyabet ve kanser gibi hastalıkları artırdığını hatırlattı. Avrupa ülkelerinin büyük bölümünde kullanım oranının sıfıra yaklaştığını ifade eden Gök, “ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, mısır şurubu yerine doğal şeker kamışı ve pancar şekeri tercih edileceğini duyurması, bu ürünlerin sağlık açısından ne denli riskli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.
BAKANLIKLARIN ÇALIŞMALARI TAKDİR TOPLUYOR
Früktoz şurubu tartışmalarının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı da harekete geçti. 1 Ağustos itibarıyla içeceklerdeki “şekersiz” ifadesine getirilen yasakla tüketicinin yanıltılmasının önüne geçildiğini hatırlatan Gök, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun, Türkiye’de satılan gazlı içeceklerde früktoz oranının Avrupa’dakinden dört kat fazla olduğunu açıklamasının da büyük önem taşıdığını belirtti.
Gök, “Her iki Bakanlığımızın toplum sağlığı için attığı adımlar takdire şayandır. Ancak daha güçlü bir denetim ve kamuoyu bilgilendirmesiyle bu mücadele sürdürülmelidir” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLAR TİCARETİN OYUNCAĞI OLMAMALI”
Gök, özellikle çocukların endüstriyel gıda sektörünün hedefinde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Obeziteden ölen insan sayısının açlıktan ölenleri geçtiği bir dünyada, çocuğunuzun elindeki şişe su değilse aklınızın huzuru da gerçek değildir. Çocuklarımızın sağlığı, endüstrinin tatlı ambalajlara sığdırdığı bir ticaret oyuncağı olmamalıdır. Market raflarında çocukların gözüne hitap edecek şekilde konumlandırılan früktozlu ürünler, ‘şekersiz’ ya da ‘diyet’ etiketleriyle ebeveynleri yanıltmaktadır. Bu ürünler, çocukların damak tadını ve metabolik alışkanlıklarını geri dönülmez şekilde değiştirmektedir.”
ŞEKER-İŞ’İN MÜCADELESİ YILLARDIR SÜRÜYOR
Şeker-İş’in yaklaşık 25 yıldır früktoz şurubu ve benzeri yapay tatlandırıcıların zararlarına karşı toplumu bilgilendirdiğini hatırlatan Gök, bu kapsamda düzenlenen paneller, sempozyumlar, televizyon programları, afişler ve broşürlerle kamuoyunun bilinçlendirilmesine çalıştıklarını söyledi.
“DENETİM VE YAPTIRIMLAR ARTIRILMALI”
Genel Başkan Gök, früktoz şurubuna karşı atılması gereken adımları şöyle sıraladı:
- Okullarda kantin ve yemekhanelerde früktoz şurubu katkılı gıda ve içecekler kesinlikle yasaklanmalı.
- Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle denetimler artırılmalı ve sonuçlar şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılmalı.
- Kafeterya, büfe ve çay ocaklarında früktoz içeren ürünlerin satışı sıkı denetlenmeli, cezai yaptırımlar ağırlaştırılmalı.
- Veliler başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri ürün etiketlerini okumayı alışkanlık haline getirmeli.
- Yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların ithalatı, zorunlu sektörler dışında mutlaka sınırlandırılmalı.
“SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN BAKANLIKLARA DESTEK OLMALIYIZ”
İsa Gök, açıklamasını şu çağrıyla tamamladı:
“Çocuğunuzun elindeki meşrubat ne kadar renksiz görünse de, eğer früktoz şurubu içeriyorsa bedeni ve damak hafızası renksizleşmektedir. Sağlıklı bir nesil, doğal tatları bilen nesildir. Şeker-İş Sendikası olarak toplum sağlığını önceleyen tüm çalışmalarda Bakanlıklarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Sağlıklı bir gelecek için herkesi bu mücadeleye destek olmaya davet ediyorum.”