Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş), 23. Olağan Genel Kurulu Ankara’nın Pursaklar ilçesinde bulunan bir otelde yoğun katılımla başladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program, Şeker-İş’in geçmişine ışık tutan duygusal bir tanıtım filmiyle devam etti. Tanıtım filmi salondaki katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı.
Ardından kürsüye çıkan Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, hem çalışma hayatına hem de küresel sorunlara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gök, konuşmasına geçmişte sendikaya hizmet etmiş tüm başkanlara ve emekçilere minnet duygularını dile getirerek başladı. İş kazalarında yaşamını yitiren işçileri de anmayı ihmal etmedi.
İsa Gök: “Bugün, dünya tarihinin en zorlu sınavlarından geçiyor”
Konuşmasında uluslararası gündemi de değerlendiren Gök, son yıllarda dünyanın ciddi sınamalardan geçtiğine dikkat çekerek, Filistin, Gazze, Yemen, Doğu Türkistan gibi bölgelerde yaşanan zulme değindi. Batı’nın insan hakları söylemlerini çifte standartla uyguladığını vurgulayan Gök, “Filistin’de yaşananlar, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır” ifadelerini kullandı.
Gök, Türkiye’nin bu süreçte adaletin ve mazlumların yanında yer alan bir ülke olduğunu, diplomatik girişimlerle barışı ve insani yardımı öncelediğini belirtti. Özellikle Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması ile Türkiye’nin küresel gıda krizinin önlenmesinde oynadığı role dikkat çekti.
“Gelecek geldi ama eşit dağılmadı”
Genel Başkan Gök, pandemiyle birlikte hız kazanan teknolojik dönüşüme ve yapay zekâ başta olmak üzere dijitalleşmenin toplumsal etkilerine değindi. Ancak bu değişimin dünya genelinde eşit şekilde dağılmadığını söyleyen Gök, “Gelecek geldi ama ne yazık ki eşit dağılmadı” dedi.
İklim krizinden toplumsal kutuplaşmaya, gıda güvencesinden gelir adaletsizliğine kadar birçok alanda küresel tehditlerin büyüdüğünü ifade eden Gök, “2030’larda su kıtlığı kapımızı çalacak. Gıda israfı ve küresel enflasyonla birlikte birçok temel gıdaya erişim imkânsız hale gelecek” diyerek önemli bir uyarıda bulundu.
“Gelir adaleti sağlanmalı, refah tabana yayılmalı”
Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullarına da değinen İsa Gök, yüksek enflasyonun özellikle dar gelirli kesimleri zorladığını, refahın adil paylaşılmadığını söyledi. “OECD ülkelerinde çalışanların milli gelirden aldığı pay yüzde 50’ye yaklaşırken, Türkiye’de bu oran yüzde 25-30 civarında kalıyor. Bu büyük bir adaletsizliktir” dedi.
Asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği bir ülkede, bu ücretin sürdürülebilir bir yaşam ücreti olarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Gök, vergi sistemi ve sosyal haklar konusunda kalıcı ve adil reformlar yapılması gerektiğini vurguladı.
“Emeğimizi savunmazsak, toprağımızı çorak bırakmış oluruz”
Konuşmasının son bölümünde üyelerine ve delegelere seslenen Gök, emeğin kutsallığını ve sendikal dayanışmanın önemini hatırlattı. “Bir çiftçi için toprak neyse, bizim için de emek odur. Eğer emeğimizi savunmazsak, toprağımızı çorak bırakmış oluruz” sözleriyle salondan büyük alkış aldı.
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası 23. Olağan Genel Kurulu, yapılan konuşmaların ardından seçim ve değerlendirme oturumlarıyla devam etti.
