Üç perdeden oluşan eser, siyasi mahpuslara yönelik işkence, zorla itiraf, beyin yıkama ve baskıcı rejimlerin toplum üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde sahneye taşıyor.

BASKICI REJİMLERİN KARANLIK YÜZÜ

Saedi’nin en politik eserlerinden biri olan “Semiriciler”, sadece bireylerin değil, toplumun tamamının nasıl sindirildiğini gözler önüne seriyor. Yazar, rejimlerin aydın kesimleri susturma politikalarını, halkı düşünmekten uzaklaştırarak yalnızca temel ihtiyaçların peşinde koşan bireylere dönüştürmesini eleştiriyor. Bu yönüyle eser, günümüz dünyasında halen tartışılan özgürlük, insan hakları ve ifade hakkı gibi konulara ışık tutuyor.

DEZENFORMASYON VE GERÇEKLİK ARASINDAKİ DUVAR

Oyunun merkezinde muhalif bir gazeteci yer alıyor. İşlemediği bir suçla itham edilen gazeteci, hayranı olan bir kişi tarafından saklanmak zorunda kalıyor. Medya ve iktidar baskısı ile toplum, onun işlemediği bir cinayetin failiymiş gibi yönlendiriliyor. Oyun, gazetecinin absürt bir şekilde hem ailesi hem de eski hocalarıyla birlikte genç bir hâkimin başında bulunduğu kurulda sorgulanmasıyla devam ediyor. Bu yönüyle eser, günümüz dünyasında medyanın dezenformasyon aracılığıyla gerçeği nasıl çarpıtabildiğini güçlü bir şekilde yansıtıyor.

ÇAĞIMIZIN EN BÜYÜK TEHDİDİ: BİLGİ KİRLİLİĞİ

“Semiriciler”, sadece bir tiyatro oyunu olmanın ötesine geçerek, günümüzde büyük bir sorun haline gelen bilgi kirliliği ve dezenformasyon tehlikesine dikkat çekiyor. Yanlış bilgilerin siyaset ve medya aracılığıyla topluma dayatılması, bireylerin doğru bilgiye ulaşma hakkını engelliyor. Bu durum, yalnızca bireysel özgürlüklerin değil, insan haklarının da ihlali anlamına geliyor.

Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinlikleri Ankara'da müzikle yaşatılacak
Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinlikleri Ankara'da müzikle yaşatılacak
İçeriği Görüntüle

ANKARA SEYİRCİSİYLE BULUŞUYOR

Toplumsal farkındalık yaratmayı hedefleyen bu çarpıcı eser, 16 Ağustos Cumartesi günü saat 20.00’de Kült Sahne’de Ankaralı sanatseverlerle buluşacak. Oyun, seyirciyi sadece bir sanat deneyimine değil, aynı zamanda günümüz dünyasında karşı karşıya kaldığımız baskı, sansür ve manipülasyona karşı düşünmeye davet ediyor.

Kaynak: Hacer Koca