Söz konusu düzenleme, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın liderliğinde yürütülen "Vizyon 2030" stratejisinin bir parçası olarak hayata geçiriliyor. Karar, ülkenin petrol dışı gelir kaynaklarını artırma ve uluslararası turizm potansiyelini geliştirme hedeflerini taşıyor.
BELİRLİ BÖLGELERDE UYGULANACAK
Alkol satışı yalnızca belirli diplomatik bölgeler, uluslararası oteller ve özel turistik tesisler gibi kontrol altında tutulacak alanlarda gerçekleşecek. Bu alanlar dışında satış ve tüketime izin verilmeyecek. Ayrıca sadece lisanslı işletmelerde, eğitimli personel aracılığıyla sunum yapılabilecek.
ÖNÜMÜZDEKİ YIL YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ PLANLANIYOR
Yeni uygulamanın 2026 yılı itibarıyla yürürlüğe girmesi planlanıyor. Şu anda detaylı yasal düzenlemeler üzerinde çalışmalar sürerken, ilgili sektörlerde hazırlık süreci de eş zamanlı olarak ilerletiliyor.
TURİZM SEKTÖRÜNÜ CANLANDIRMAK AMAÇLANIYOR
Suudi Arabistan, turizm sektörünü canlandırmak, uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapabilmek ve yabancı yatırımcıları ülkeye çekmek amacıyla bu değişikliğe gidiyor. Körfez bölgesindeki Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi ülkelerdeki başarılı turizm uygulamaları da bu karara ilham kaynağı oldu.
NASIL UYGULANACAK?
- Satış ve tüketim yalnızca lisanslı, özel eğitimli personel tarafından yapılacak.
- Sunulan içkiler şarap, bira ve cider gibi hafif alkollü içeceklerle sınırlı olacak.
- Sert içkiler yasak kapsamında kalmaya devam edecek.
- Denetimler, kültürel ve dini hassasiyetlere uygunluk temelinde sıkı biçimde sürdürülecek.
İSTİHDAM VE EKONOMİYE KATKI SAĞLANACAK
Uzmanlara göre, bu düzenleme sayesinde uluslararası otel zincirleri ve etkinlik organizatörleri Suudi Arabistan’a daha fazla yatırım yapma eğiliminde olacak. Aynı zamanda turizm sektöründe istihdam artışı da hedefleniyor. Halihazırda birçok global otel markasının, ülke içindeki projelerini yeni yasal düzenlemelere göre güncellemeye başladığı bildiriliyor.
MODERNLEŞME ADIMLARI
Suudi yönetimi, bu değişimin toplumun muhafazakâr değerleriyle çelişmeyecek şekilde uygulanacağını vurgularken, modernleşme sürecinin de kontrollü bir şekilde yürütüleceğini ifade ediyor. Yetkililer, bu tür adımların ülkenin hem rekabet gücünü artıracağını hem de dış dünyaya açılmasını kolaylaştıracağını belirtiyor.