Panaromatr tarafından Mayıs 2025 döneminde gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu tarafından köşe yazısında kamuoyuyla paylaşıldı. Bayramoğlu, araştırma sürecine katkı sunduğunu belirterek verilerle ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
"ATATÜRKÇÜLÜK" TANIMINDA MİLLİ DUYGULAR ÖN PLANDA
Araştırma verilerine göre, Atatürkçülük, artık sadece laiklik ya da çağdaşlıkla değil, büyük oranda milli duygularla tanımlanıyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 3-4'ü Atatürkçülüğü laiklikle özdeşleştirirken; yüzde 33'ü laiklik ve çağdaşlıkla, yüzde 9'u yalnızca çağdaşlıkla ilişkilendiriyor.
En dikkat çekici bulgu ise, katılımcıların Yüzde 40’ının Atatürkçülüğü "milli duygular" çerçevesinde tanımlaması oldu. Bu oran, Atatürkçülüğün klasik kalıpların dışına çıkarak daha geniş ve kapsayıcı bir anlam kazandığını gösteriyor. Ali Bayramoğlu'nun değerlendirmesi şöyle:
"Bu veriler Atatürkçülüğün algıda ve tanımda yaşam biçimi hapishanesinden çıktığını, çıkmaya başladığını gösterir. Diğer yanıyla ise yeni ve sivil milliyetçilik anlayışının taşıyıcı unsurlarından biri haline dönüştüğüne işaret eder."
MİLLİYETÇİLİK NASIL TANIMLANIYOR?
Kendisini milliyetçi olarak tanımlayan katılımcılara, bu kimliği neden tercih ettikleri sorulduğunda, büyük çoğunluğun cevabı "vatan ve millet sevgisi" oldu.
Araştırmaya göre:
- Yüzde 65, milliyetçiliği bu çerçevede tanımlıyor.
- Sadece yüzde 25'lik bir kesim, milliyetçiliği siyasi ideoloji ya da devletçilik anlayışı ile ilişkilendiriyor.
Sonuçlar, milliyetçiliğin ideolojik ya da otoriter bir kavramdan ziyade duygusal ve toplumsal bir aidiyet biçimi olarak algılandığını gösteriyor.
NEDEN BU KİMLİK ÖNE ÇIKIYOR?
Atatürkçülük ve milliyetçiliğin ön plana çıkmasında; toplumun değerler sistemi, tarihsel aidiyet duyguları ve güncel siyasi ortamın etkileri rol oynuyor. Bu kimlikler, bireylerin hem geçmişle hem de gelecek vizyonlarıyla bağ kurmalarını sağlıyor. Araştırma, toplumun geniş kesimlerinde ulusal birlik, vatanseverlik ve özgürlük taleplerinin kimlik tercihlerine yön verdiğini ortaya koyuyor.
BU KİMLİKLER DAHA AZ TERCİH EDİLİYOR
Panaromatr verilerine göre:
- Muhafazakârlık,
- dindarlık,
- solculuk ve
- sosyal demokratlık,
gibi geleneksel veya ideolojik kimlik tanımlamaları, Atatürkçülük ve milliyetçiliğe kıyasla çok daha az tercih edilen kimlikler arasında yer aldı. Bu durum, toplumun kimlik inşasında artık farklı referans noktalarını benimsediğini gösteriyor.