ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ı Suriye Özel Temsilcisi olarak ataması, İsrail’de diplomatik alarm etkisi yarattı. İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz, atamanın ardından yayımladığı analizde, bu kararın ABD’nin Orta Doğu politikasında önemli bir kaymaya işaret ettiğini belirtti.
“ABD, Suriye’de Türkiye’yi Başlıca Aktör Olarak Görüyor”
Haaretz gazetesinde Ben Samuels imzasıyla yayımlanan yazıda, ABD’nin Suriye politikasında İsrail’e değil, Türkiye’ye öncelik verdiği değerlendirmesi yapıldı. Yazıda, Trump yönetiminin bu hamlesinin Tel Aviv’de endişeyle karşılandığı belirtildi. Analize göre, Barrack’ın atanması ABD-Türkiye yakınlaşmasının işareti olarak görülüyor ve bu durum İsrail’in bölgedeki stratejik rolünün ikinci plana itildiği şeklinde yorumlanıyor.
“Bir Sonraki Büyük Sürtüşme Noktası Olabilir”
Samuels, analizinde Trump’ın İsrail’e kamuoyu önünde destek vermeyi sürdürmesine rağmen, İran’la müzakereler, Yemen’de Husilerle anlaşma girişimi ve Gazze’de Hamas’la yürütülen temasların ardından, Suriye konusunda Türkiye’nin yanında yer almasının, Washington-Tel Aviv ilişkilerinde yeni bir kriz başlığı doğurabileceğine dikkat çekti.
Barrack’tan ‘Sykes-Picot’ Eleştirisi
Analizde ayrıca, Tom Barrack’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a benzer şekilde Batı’nın Orta Doğu’daki geçmiş müdahalelerini eleştirdiği açıklamalarına da yer verildi. Barrack’ın,
“Bir asır önce Batı, haritalar, mandalar, çizilmiş sınırlar ve yabancı egemenliği dayattı. Sykes-Picot Suriye’yi ve daha geniş bir bölgeyi barış için değil emperyal çıkarlar için böldü. Bu hata nesillere mal oldu. Bunu bir daha yapmayacağız. Batı’nın müdahale dönemi sona ermiştir.”
ifadeleriyle bölgesel politikada yeni bir yaklaşımın sinyallerini verdiği aktarıldı.
“Türkiye’nin Elini Güçlendirecek”
Trump yönetiminin Orta Doğu politikasında İsrail ile paralel bir kaygı taşımadığı vurgulanan analizde, İsrail’in Suriye’ye yönelik askeri müdahalelerini sürdürmesinin gerilimi artıracağı, bunun da Türkiye’nin bölgedeki konumunu daha da güçlendireceği değerlendirildi.
Bu gelişmenin ardından gözler hem Washington’ın Orta Doğu politikalarındaki yeni adımlarına hem de İsrail-Türkiye-ABD ekseninde şekillenecek diplomatik dengeye çevrildi.
