Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından paylaşılan geçici verilere göre, 2025 yılının temmuz ayında Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,97 azalarak 6 milyon 969 bin 546 kişi oldu. Böylece geçen yılın temmuz ayına göre 364 bin 266 kişi daha az turist Türkiye’yi ziyaret etti.
YILIN İLK YEDİ AYINDA DA DÜŞÜŞ VAR
Sadece temmuz ayı değil, yılın ilk yedi ayı da turizm açısından beklentilerin altında kaldı. 2025 yılının ocak-temmuz döneminde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı, 2024’ün aynı dönemine göre yüzde 2,1 oranında azalış gösterdi. Uzmanlar, bu düşüşte Avrupa pazarındaki daralmanın yanı sıra bazı ülkelerdeki ekonomik koşullar ve jeopolitik gelişmelerin etkili olduğunu belirtiyor.
EN ÇOK TURİST HANGİ ÜLKELERDEN GELDİ?
Türkiye’ye 2025 yılının temmuz ayında en fazla ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya yüzde 14,08 (981 bin 5) ile ilk sırada yer aldı. Onu Rusya Federasyonu yüzde 13,68 (953 bin 733) ile ikinci, İngiltere yüzde 8,57 (597 bin 155) ile üçüncü sırada izledi. İngiltere’nin ardından ise Polonya ve Hollanda Türkiye’ye en fazla turist gönderen ülkeler arasında yer aldı.
AVRUPA PAZARINDA KAYIP YAŞANDI
Türkiye’nin turizm gelirlerinde önemli paya sahip olan Avrupa’dan gelen ziyaretçi sayısı, temmuz ayında ciddi bir gerileme gösterdi. Avrupalı turist sayısı geçen yılın temmuz ayına göre 202 bin 998 kişi azaldı ve yüzde 4,94 düşüş yaşandı.
ABD, İRAN VE YUNANİSTAN’DAN GELEN TURİST SAYISINDA AZALMA
Türkiye’ye uzak pazarlardan gelen turist sayısında da dikkate değer azalışlar kaydedildi. Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen ziyaretçi sayısı yüzde 21,91 düştü ve 42 bin 502 kişilik kayıp yaşandı. Komşu ülkelerden İran’dan gelen turist sayısı 312 bin 554’ten 253 bin 523’e geriledi ve bu da yüzde 18,89 oranında azalış anlamına geliyor. Turizmde rakip ülkeler arasında gösterilen Yunanistan’dan gelen turist sayısı ise yüzde 14,38 oranında düşüş gösterdi.
TURİZM SEKTÖRÜNDE BEKLENTİLER
Sektör temsilcileri, yaşanan gerilemeye rağmen Türkiye’nin turizm potansiyelinin yüksek olduğunu, ancak sürdürülebilir büyüme için özellikle Avrupa ve Amerika pazarlarında yeni tanıtım ve pazarlama çalışmalarına ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. Ayrıca güvenlik, ekonomik istikrar ve bölgesel gelişmelerin turizm hareketliliğini doğrudan etkilediği vurgulanıyor.
