Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından düzenlenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirilen "6. Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları" kapsamında gazeteciler, Van’ın tarihi, doğal ve kültürel mirasını yerinde inceledi. Program dahilinde, kentin simgelerinden biri olan Horhor Camii ziyaret edildi.

Ziyaret sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Van Vali Yardımcısı İbrahim Gültekin, bölgenin tarihi derinliğine ve yürütülen restorasyon çalışmalarına dikkat çekti.

Horhor Camii: Yeniden İbadete Açıldı

Van Vali Yardımcısı İbrahim Gültekin, açıklamasında Horhor Camii hakkında şu bilgileri verdi:
“Burası Horoz Camisi. Sayın Valimizin öncülüğünde başlatılan çalışmalar kapsamında restorasyonu tamamlandı ve tekrar ibadete açıldı. Caminin restorasyon çalışmaları yapıldı. Burası, Manzara Hazretleri'nin öğrenci yetiştirdiği, 1915 yılına kadar ikamet ettiği yerdir.”

Van Kültür Sanat (3)

Eski Van Şehri: Tekrar İnşa Edilmeyen Bir Tarih

Gültekin, Van şehrinin geçmişine dair önemli bilgiler paylaşarak şunları ifade etti:
“Yaklaşık 730 dönümlük bir tarihi alan burası. 1915 yılına kadar Van şehri burada bulunuyordu. Ancak 1915’te Rus işgali sırasında şehir büyük ölçüde yıkıldı ve ardından bugünkü yerine taşındı. Dünyada yakılıp yıkıldıktan sonra tekrar inşa edilmeyen tek şehir örneğidir.”

"Geleceğe Miras" Projesiyle Yeniden Hayat Buluyor

Van'ın kadim tarihini canlandırmak adına yürütülen projelere değinen Gültekin, şu açıklamayı yaptı:
“Eski Van şehri, Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında değerlendirildi. Sayın Valimizin öncülüğünde bu projeye başlandı. Birazdan birlikte gezeceğimiz 750 yıllık bir Ulu Cami’miz var. Bu cami, Selçuklu dönemine ait bir eserdir ve benzeri sadece İran'da bulunmaktadır.”

Selçuklu Mirası: Ulu Cami ve Çevresindeki Yapılar

Vali Yardımcısı Gültekin, bölgede yer alan diğer tarihi yapılar hakkında da bilgi vererek şunları söyledi:
“Ulu Cami'nin hemen yanında Kızıl Minare Camii bulunuyor. Yine bölgede Mirambar, Yükselpaşa Hanı ve gelirken önünden geçtiğimiz Abbasağa Camii gibi önemli yapılar da yer alıyor. Tüm bu yapıların restorasyonları devam etmekte. Bakanlığımız tarafından çevre düzenlemesi projesi hazırlandı ve şu anda ihale aşamasına gelindi.”

Van Kültür Sanat (1)

Surlar ve Ören Yeri Projesiyle Turizme Kazandırılacak

Tarihi alanın korunarak turizme kazandırılmasına yönelik çalışmaları anlatan Gültekin, şunları vurguladı:
“Güney surlarının tamamında restorasyon çalışmaları başlatıldı. Doğu surları da dahil edilerek koruma altına alındı. Bu alanın ören yeri şeklinde ziyaretçilere açılması hedefleniyor. Tüm bu çalışmalarla amacımız, bu tarihi alanı yeniden ayağa kaldırmak ve turizme kazandırmak. Hepinize teşekkür ediyorum.”

Urartulardan Günümüze Uzanan Bir Miras

Vali Yardımcısı İbrahim Gültekin, Van’ın tarihinin yalnızca Osmanlı ve Selçuklu dönemleriyle sınırlı olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“1915 yılına kadar burası şehirdi. Ancak bu bölgenin tarihi çok daha eskiye dayanıyor. Yaklaşık olarak M.Ö. 844 yılına, Urartuların ilk devletleştiği döneme kadar uzanıyor. 844 ile 590 yılları arasında burası Urartuların başkentiydi.”

Urartuların Başkenti: Bölgenin Stratejik Konumu

Urartuların Anadolu coğrafyasındaki etkisine değinen Gültekin, şu bilgileri paylaştı:
“Urartular, bugüne kadar bu coğrafyada kurulmuş en büyük devlet yapılarından birini oluşturuyordu. Doğuda Elazığ’dan batıda Ermenistan’a kadar uzanan bir alana hükmediyorlardı. Şu anda bulunduğumuz yer ise bu büyük yapının merkezi konumundaydı.”

Kamuda kreş seferberliği: Kapasite artacak yenileri açılacak
Kamuda kreş seferberliği: Kapasite artacak yenileri açılacak
İçeriği Görüntüle

Kale ve Şehir Yapılanması: Üstte Kale, Altta Yaşam Alanı

Tarihi yerleşimin mimari yapısını anlatan Gültekin, şu sözleri kullandı:
“Birazdan sizlere kaleyi ve çevresindeki şehir yapılanmasını gösterecekler. Üst bölümde kale yapısı, alt kısımda ise günlük yaşamın sürdüğü şehir yerleşimi bulunuyordu. Bu şehir 1915’e kadar yaşamaya devam etti. 1915 sonrası şehir başka bölgelere kaydı.”

Zorunlu Değil, Doğal Bir Göç

Van şehrinin taşınma sürecine dair açıklamalarda bulunan Gültekin, göçün doğallığına vurgu yaptı:
“Şehir başka tarafa bir zorlamayla değil, doğal bir şekilde kaydı. Burası yıkılıp harap olunca, insanlar yeni evlerini ve yaşam alanlarını başka yere kurdular. Yani bu değişim devlet eliyle değil, halkın kendiliğinden yaptığı bir göç hareketidir.”

Toprak Altından Gün Yüzüne Çıkan Tarih

Yapıların gün yüzüne çıkarılmasına yönelik kazı çalışmalarına dikkat çeken Gültekin, şu bilgiyi verdi:
“Şu anda görmüş olduğunuz yapı, 2010 yılına kadar toprak altındaydı. Sadece temel izleri mevcuttu. 2010 yılında Müze Başkanlığımız öncülüğünde kazı ve temizlik çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalarla birlikte yapı temelleri ortaya çıkarıldı ve ardından bugünkü haliyle ayağa kaldırıldı.”

Yerel Taşla Aslına Uygun Restorasyon

Yapı malzemesine ilişkin de bilgi veren Vali Yardımcısı Gültekin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yapının inşasında kullanılan taş, bölgeye özgü olan ‘Olur Taşı’dır. Bu taş, buranın doğal taşıdır ve restorasyonda orijinal dokunun korunmasına katkı sağlamaktadır.”

Kaynak: Cansel Yıldız