Eski Milli Savunma ve Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz’ın ölümünün üzerinden tam 5 yıl geçti. 03 Aralık 2020’de 90 yaşında yaşamını yitiren Ayaz, Türkiye’nin yakın dönem siyasetinde kritik görevler üstlenmiş bir bürokrat ve devlet adamı olarak hatırlanıyor.

YOĞUN BAKIMDA HAYATINI KAYBETTİ

Ayaz, yaşlılığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle İstanbul’da tedavi gördüğü Acıbadem Kadıköy Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

Hastanenin Başhekimi Dr. Mustafa Candan, yaptığı yazılı açıklamada Ayaz’ın 22 Kasım’da septik şok nedeniyle yoğun bakıma alındığını, tüm müdahalelere rağmen 06.33’te yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.

Pandemi koşulları nedeniyle aile devlet töreni talep etmedi; Ayaz’ın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

ÇANKIRI’DAN ANKARA’YA UZANAN ZORLU BİR HİKÂYE

Aslen Çankırı’nın Bayramören nahiyesinden olan Nevzat Ayaz, 1930 yılında dünyaya geldi.

Henüz 7 yaşındayken babasını kaybetti. Babası, 1937’de Ankara’nın sert kış koşullarında görev yapan bir polis memuru olarak zatüreden hayatını kaybetmişti.

Annesi ve ablasıyla Çankırı’ya dönen Ayaz, ilkokulu burada bitirdi. Ardından ailesinin yönlendirmesiyle Ankara’ya yerleşti ve eğitim hayatına burada devam etti.

POLİS KOLEJİNDEN HUKUK FAKÜLTESİNE

Ortaokulu Ankara’da okuyan Ayaz, lise eğitimini Polis Koleji’nde tamamladı.

O dönem, okulu üstün başarıyla bitiren üç öğrenciye üniversite hakkı tanınıyordu. Ayaz bu başarıyı elde etti ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne geçti.

1954’te mezun olduktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü’nde komiser muavini olarak göreve başladı.

1950’ler boyunca Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün 1., 3. ve 4. şubelerinde komiser ve başkomiser olarak çalıştı. Ardından askerlik görevini yedek subay olarak tamamladı.

SİNOP’TA DARBİYİ KARŞILADI

Ayaz, 1959’da Sinop Emniyet Müdürü olarak atandı.
Türkiye, 27 Mayıs 1960 darbesine giderken, Ayaz bu kritik dönemi taşrada, şiddetli siyasal hareketliliğin ortasında yürüttü.

40 TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ETKİSİNDEKİ İSTANBUL’A ATANDI

1975’te Zonguldak Valisi, 1979’da ise İstanbul Valisi oldu.

Bu geçiş, yalnızca bürokratik değil, güvenlik odaklı bir tercihti. Türkiye 70’lerin sonu ve 80’lerin başında yoğun terörle mücadele içindeydi.

İstanbul’da 40’a yakın örgütün aktif olduğu belirtiliyordu.

Ayaz, bu dönemi özetlerken, sıkça şu ifadeyi kullandı:

“Gündüz vali, akşam polis olarak görev yaptım.”

İstanbul Valiliği görevini 1988’e kadar sürdürdü.

EMEKLİLİKTEN MECLİS’E: SÜLEYMAN DEMİREL’İN KABİNESİNDE BAKANLIK

1988’de İzmir Valisi olarak atandı, 1990 yılında emekli oldu.

Ancak siyasi hayatı, bürokratik geçmişinin ardından hızlı bir yükselişle devam etti.

1991’de Doğru Yol Partisi’nden Çankırı Milletvekili seçildi. Süleyman Demirel’in hükümetinde Milli Savunma Bakanı oldu; bu görevi 1993’e kadar sürdürdü. Demirel’in ardından Tansu Çiller’in başbakan olduğu dönemde ise sürpriz bir şekilde Milli Eğitim Bakanlığı’na getirildi. 1993-1995 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. 1995 seçimlerine katılmayarak aktif siyaseti bıraktı.

SİVİL TOPLUM VE EĞİTİM ÇALIŞMALARINA DEVAM ETTİ

Siyasi kariyerinin ardından Ayaz, Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. Ayrıca, memleketi Çankırı için önemli bir sivil yapılanma olan Çankırılılar Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı’nın kuruculuğunu ve uzun yıllar başkanlığını üstlendi.

DEVLET ADAMI KİMLİĞİYLE HATIRLANIYOR

Nevzat Ayaz, devlet hizmetinin farklı kademelerinde polislikten valiliğe, bakanlığa kadar geniş bir yelpazede görev yaptı.

Emniyet teşkilatında yetişen, kriz dönemlerinde valilik yapan, Cumhuriyet tarihinin önemli iki bakanlığını yöneten Ayaz, Türk siyasetinin yakın tarihinde bürokrasi kökenli devlet adamlarının simge isimlerinden biri olarak anılıyor.

5. YILINDA ANILIYOR

Ayaz’ın vefatının 5. yılında, hem Çankırı’da hem Ankara bürokrasisinde önemli bir isim olarak bıraktığı miras hatırlanıyor.Ailesi, siyasi çevresi ve mesai arkadaşları tarafından “disiplinli, mesafeli ama devlet refleksi güçlü bir isim” olarak tanımlanıyor.

Kaynak: Haber Merkezi