Tüm bu kaosun ortasında ise Gallerli bir hemşire olan İngiliz aktivistin gözyaşlarına boğularak yaptığı çağrı, yaşanan trajedinin simgesi haline geldi. Daha önce Filistin’de görev yapmış olan hemşire, Mısır askerlerinin önünde diz çökerek, “Lütfen Müslüman kardeşlerinize yardım edin. Açlıktan ölen bir çocuk nasıl ağlar bilir misiniz?” ifadelerini kullandı.

“BENİ DÖVDÜLER, AMA YİNE DE YARDIM ETMEK İSTİYORUM”

Gallerli hemşire, Müslüman çocuklara yardım etmek için gönüllü olarak Gazze’ye gitmiş, çölde açlıkla boğuşan çocuklara yemek verdiği gerekçesiyle şiddete maruz kalmıştı. Ancak yaşadığı saldırıya rağmen geri adım atmayan hemşire, Refah Sınır Kapısı’nda güvenlik güçlerine şöyle seslendi:

"Kalbin nerede?"

Lütfen İslam kardeşlerinle dayanışma içinde ol. Beni kalplerine kabul ettiler. Hemşire olarak oraya gitmek için para ödedim. Açlıktan ölmek üzere olan Müslüman çocuklara yemek verdiğim için beni çölde dövdüler. İnsanlık nerede kaldı? Kadınlar, bebeklerini beslemeye çalışıyor ama göğüslerinde süt yok. Bunun nasıl koktuğunu biliyor musun? Nasıl bir ses çıkardığını biliyor musun? Lütfen, yalvarıyorum… Filistin’e yürümemize izin verin. Lütfen beni dinleyin."

MISIR’DAKİ MÜDAHALE SERTLEŞTİ

Refah Sınır Kapısı’na yürüyen gönüllülerin yalnızca yardım taşımak ve Gazze’deki zulme dikkat çekmek istedikleri halde Mısır polisi tarafından engellenmesi, sivil inisiyatiflere yönelik baskının boyutunu gözler önüne serdi. Gözaltılar, darplar ve engellemeler eşliğinde yürüyüş engellenmeye çalışılırken, gönüllüler her şeye rağmen kararlılığını sürdürüyor.

VİCDAN KONUŞTU, DÜNYA SUSTURULDU

İngiliz aktivistin gözyaşları içinde sarf ettiği sözler, Refah’taki utancı tüm dünyaya duyurdu. Onun bu çağrısı, sadece sınırda bekleyen binlerce gönüllüye değil, insanlık adına konuşması gereken herkese bir ayna tuttu.

Kaynak: Haber Merkezi