Avrupa Birliği'nin temellerinin atıldığı 9 Mayıs Avrupa Günü, AB Türkiye Delegasyonu'nun ev sahipliğinde Ankara CerModern’de düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Etkinliğe, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve çok sayıda yabancı misyon temsilcisi katıldı.
Yavaş: “AB Üyeliği Türkiye’nin Stratejik Hedefidir”
Resepsiyonda konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Avrupa Birliği üyeliğinin Türkiye için stratejik bir amaç olduğunu vurguladı. Yavaş, şunları söyledi:
“Avrupa’da yüzyıllarca süren çatışma ve savaşların ardından birleşik Avrupa idealine ulaşmak için kurulan AB’ye üyelik, Türkiye'nin stratejik amaçlarından biridir. Avrupa Komisyonu’nun 2024 yılı Türkiye raporunda da ifade edildiği üzere, Türkiye AB için kilit bir ortak ve aday ülkedir.”
“Türkiye, Bölgesel İstikrarın Anahtarıdır”
Yavaş, Türkiye'nin jeopolitik önemi nedeniyle Avrupa Birliği için vazgeçilmez bir ortak olduğunun altını çizdi:
“Avrasya’da, Orta Doğu’da ve Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortam sağlanmasında Türkiye’nin vazgeçilmez bir rolü vardır. Bu nedenle, AB'nin Türkiye ile karşılıklı yarara dayalı bir iş birliği geliştirmesi, stratejik çıkarı gereğidir.”
“1959’dan Bu Yana Süregelen Adaylık”
Konuşmasında Türkiye’nin uzun süredir devam eden üyelik sürecine de değinen Yavaş, bu sürecin karşılıklı eksikliklere rağmen hâlâ büyük bir fırsat sunduğunu belirtti:
“Ülkemiz, 1959 yılından beri tam üyelik yolunda ilerlemektedir. Zaman zaman her iki tarafın da eksikliklerinden kaynaklanan sınamalar yaşansa da, Türkiye ve AB için bu üyeliğin önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum.”
“Bu Üyelik Atatürk’ün Hedefiyle Uyumlu”
Yavaş, Türkiye’nin AB üyeliğinin Cumhuriyetin kurucu idealleriyle örtüştüğünü vurguladı:
“Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu ‘muasır medeniyetler seviyesine ulaşma’ hedefi ile uyumlu olan bu üyeliğin bir an önce gerçekleşmesi gerektiğine yürekten inanıyorum.”
“Evrensel Değerlerin Yerleşmesi Açısından Kritik”
Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin sadece siyasi değil, toplumsal faydalar da sağlayacağına işaret eden Yavaş, şöyle konuştu:
“Avrupa ruhunun temeli olan demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlerin ülkemizde tam anlamıyla yerleşmesi açısından bu üyelik önemlidir.”
“Türkiye Sığınmacı Yükünü Tek Başına Taşıyamaz”
Yavaş, Türkiye’nin 4 milyona yakın sığınmacıya ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, bu yükün sürdürülebilirliğine dikkat çekti:
“Türkiye, AB üyesi olmadan, AB adına büyük bir yükü taşımaktadır. Sığınmacıların eğitim, sağlık, barınma ve korunma gibi temel ihtiyaçlarını karşılıyor, sosyoekonomik destek sağlıyor. Bu durum uzun vadede sürdürülebilir değildir.”
“Vize Sorunu İş Birliği Ruhu ile Çelişiyor”
Son olarak Mansur Yavaş, Türk vatandaşlarının vize engeline takılmasının iş birliği ruhuyla bağdaşmadığını vurguladı:
“Türkiye, AB'nin beşinci büyük ticaret ortağı olmasına ve sosyal, kültürel, bilimsel, sportif bağlara sahip olmasına rağmen, vatandaşlarımız hâlâ vize engeline takılmaktadır. Bu durum, aramızdaki anlaşmalara ve iş birliğimizin ruhuna ters düşmekte, acilen düzeltilmesi gerekmektedir.”