Gerekçeli kararda sanıklar Halit Ergül, Emir Aras, Ahmet Demir ve Kadir Özdemir’in, yangın güvenliğine ilişkin belirlenen eksiklikleri giderebilecek imkânlara sahip olmalarına rağmen, bu riskleri önemsemeyerek “olursa olsun” mantığıyla hareket ettikleri vurgulandı.
Mahkeme, sanıkların eksikliği giderme konusunda kasıtlı bir isteksizlik gösterdiğini, bu durumun da olası sonuçlara kayıtsız kaldıklarını ortaya koyduğunu belirtti. Bu nedenle sanıkların bilinçli taksir sınırlarını aşan bir kusurla hareket ettikleri ifade edildi.
“OTEL SAHİPLERİ KİMSEYE HABER VERMEDİ”
Kararın en dikkat çeken bölümlerinden biri otel yöneticilerinin yangın anındaki tutumuna ilişkin oldu. Mahkeme, otel sahibi olan yönetim kurulu üyelerinin yangının ilk dakikalarından itibaren olaydan haberdar olmalarına rağmen, otelde kalan diğer misafirlerin kurtarılması için hiçbir görevliye talimat vermediklerinin altını çizdi.
Bu davranışın, sanıkların inkâr niteliğindeki savunmalarını çürüttüğü ve gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
BELEDİYE İÇİN “VAHİM EYLEM” VURGUSU
Gerekçeli kararda, kamu görevlilerinin de ağır ihmal içinde olduğu ifade edildi. Bolu Belediyesi’nin, oteldeki yangın güvenliği eksikliklerini tespit etmiş olmasına rağmen; bu eksikliklerin giderilmesini sağlamak, konuyu ilgili kurumlara bildirmek yerine, otel yöneticilerine başvuru iptali konusunda yol gösterdiği kaydedildi.
Mahkeme, bu durumun kamu güvenliği açısından “vahim nitelikte” olduğunu vurgulayarak belediyenin görevini yerine getirmediğini belirtti.
NE OLMUŞTU?
Kartalkaya’nın en büyük tesislerinden biri olan Grand Kartal Oteli, 21 Ocak 2025’te sömestir yoğunluğunda neredeyse dolu bir durumdaydı.
161 oda, 350 yatak kapasitesine sahip 12 katlı otelde çıkan yangın kısa sürede büyüyerek büyük bir felakete yol açmıştı.Yangında; 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı.
Yangın sonrası altı savcı ve dört başmüfettişten oluşan geniş bir ekip görevlendirildi. Otelin sahibi Halit Ergül’ün yanı sıra, dönemin Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ve İtfaiye Müdür Yardımcısı Kenan Coşkun’un da aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklanarak sorgulanmıştı.
Soruşturmada ortaya çıkan bulgular arasında; denetimlerde tespit edilen yangın alarmı ve acil çıkış kapılarındaki eksiklikler,otelin yangın güvenlik belgesi almadan hizmet vermesi,yönetmeliğe aykırı fazladan bir ruhsatsız kat bulunduğu iddiaları, eksikliklerin giderilmesi yönünde otelin başvurusunu geri çekmesi gibi kritik ayrıntılar yer almıştı.
Faciaya ilişkin siyaset ve bürokrasi arasında farklı açıklamalar yapılmış, Kartalkaya bölgesinde ruhsat verme ve denetim yetkisinin hangi kurumda olduğu tartışma konusu olmuştu.
Yangın sonrası TBMM’de araştırma komisyonu kurulmuş, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ülke genelinde yaptığı denetimler sonucunda 6 bin otelin ruhsatı iptal edilmişti.
Ayrıca 14 Temmuz 2025’te duruşmaya sunulan güvenlik kamerası görüntülerinde, Genel Müdür Emir Aras’ın misafirleri uyarmadığı, yalnızca ailesini çıkararak oteli terk ettiği belirlenmişti. Bu görüntüler mahkeme kararında etkili oldu.
DAVADA SON DURUM
Açıklanan gerekçeli karar, hem otel yönetiminin hem de kamu kurumlarının zincirleme ihmalini detaylarıyla ortaya koyarak facianın göz göre göre geldiğini tescilledi.
Davanın bundan sonraki sürecinde ceza hükümlerine yapılacak itirazlar ve olası temyiz süreçleri gündeme gelecek.
