8 Mayıs Dünya Talasemi Günü kapsamında bir açıklama yapan Sincan İlçe Sağlık Müdürlüğü, Türkiye'de ve dünyada giderek artan talasemi vakaları hakkında önemli uyarılarda bulundu. 1993 yılından bu yana her yıl 8 Mayıs tarihinde kutlanan bu özel gün, talasemi farkındalığı açısından büyük önem taşıyor.

Açıklamada, özellikle kalıtsal kan hastalıkları arasında yer alan talasemi ve orak hücre anemisi gibi rahatsızlıkların hem bireyler hem de toplum açısından ciddi sağlık ve ekonomik sonuçlar doğurduğu vurgulandı.

Talasemi Nedir? Kimleri Etkiler?

Talasemi, genetik geçişli bir kan hastalığı olup, vücutta hemoglobin üretiminde yetersizlikle kendini gösterir. Hemoglobin, oksijenin dokulara taşınmasından sorumlu olan bir proteindir. Bu proteinin eksikliği ya da bozukluğu, kanın oksijen taşıma kapasitesini düşürür ve kansızlıkgelişim bozuklukları gibi belirtilerle kendini gösterir.

Özellikle Akdeniz ülkelerinde yaygın olan bu hastalık, Türkiye’de de ciddi oranda görülmektedir. Talasemi taşıyıcıları genellikle belirti göstermediğinden, çoğu birey taşıyıcı olduğunu fark etmeden çocuk sahibi olabilmektedir.

Talasemi Belirtileri Nelerdir?

Talasemi, çocukluk çağında kendini göstermeye başlayan genetik geçişli bir kan hastalığıdır. Bu hastalığa sahip çocuklarda çoğu zaman sürekli yorgunluk, halsizlik, nefes darlığı ve solgun bir cilt görünümü gibi belirtiler görülür. Gelişim bozuklukları, yüz kemiklerinde şekil değişiklikleri ve karın bölgesinde şişlik de hastalığın ilerleyen evrelerinde karşılaşılan sorunlar arasında yer alır. Bazı hastalarda dalak büyümesi, iştah kaybı, idrar renginde koyulaşma ve sarılık gibi bulgulara rastlanabilir. Ayrıca kemiklerde incelme, ağrılar ve safra kesesi taşı oluşumu gibi belirtiler de hastalığın uzun süreli etkileri arasında sayılır. Vücuttaki demir düzeyinin artması da tedavi sürecini zorlaştıran faktörlerden biridir.

Bu besini çiğ yerseniz ölüme götürebiliyor! Bu besini çiğ yerseniz ölüme götürebiliyor!

Bu belirtiler genellikle orta ve ağır düzeyde talasemi hastalarında görülür. Ancak taşıyıcı olan bireylerde genellikle bu belirtiler gözlenmez.

Talasemi Ankara

"Akraba Evlilikleri Talasemi Riskini Artırıyor"

Sincan İlçe Sağlık Müdürlüğü, Türkiye’de sık görülen akraba evlilikleriningenetik geçişli hastalıklar açısından büyük risk taşıdığına dikkat çekti. Özellikle her iki eş adayının da talasemi taşıyıcısı olması durumunda, doğacak çocukların bu hastalığı taşıma ve hasta olma riski oldukça yüksektir.

Açıklamada, “Her yıl yüzlerce çocuk talasemi hastası olarak doğmakta ve aileler hem duygusal hem de maddi açıdan zor durumda kalmaktadır. Bu durumu önlemenin en etkili yolu, evlilik öncesi tarama testleri yaptırmaktır” ifadelerine yer verildi.

"Taramalar Zorunlu Değil Ama Hayati Önem Taşıyor"

Evlilik öncesi talasemi tarama programlarıtoplum sağlığı açısından kritik öneme sahiptir. Bu testler, çiftlerin taşıyıcı olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur. Her iki eş adayının da taşıyıcı çıkması durumunda, çiftlere genetik danışmanlık verilerek sağlıklı çocuk sahibi olma yolları anlatılır.

Bu testler evlenmeyi engellememekle birlikte, çiftlere bilinçli ebeveynlik imkanı sağlar. Gerekli bilgilendirmeler yapıldıktan sonra çiftler, tüp bebek ve genetik tanı gibi ileri yöntemlerle sağlıklı bebek sahibi olabilirler.

"Genetik Danışmanlıkla Sağlıklı Nesiller Mümkün"

Açıklamada, “Her iki eş adayının taşıyıcı olması durumunda, bu çiftler genetik danışmanlık merkezlerine yönlendirilmekte ve doğacak çocuklarının sağlıklı olması için çeşitli tıbbi çözümler sunulmaktadır” denildi. Bu danışmanlık sürecinde, prenatal tanıpreimplantasyon genetik tanı (PGT) ve tüp bebek uygulamaları gibi modern yöntemlerle risk en aza indirilmektedir.

"Toplumda Farkındalık Artmalı"

Sincan İlçe Sağlık Müdürlüğü, açıklamasında halkı talasemi hakkında bilinçlenmeye çağırdı. Özellikle gençlerin ve evlilik hazırlığı yapan bireylerin bu konuda bilgi sahibi olmaları gerektiği ifade edildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Talasemi önlenebilir bir hastalıktır. Ancak bunun için toplumda farkındalık oluşturulması gerekir. Basit bir kan testiyle taşıyıcılık saptanabilir. Bilinçli davranıldığında talasemisiz bir gelecek mümkündür.”

Kaynak: Cansel Yıldız