ABD merkezli The National Interest, yayımladığı analizde Türkiye’nin yeni nesil insansız hava aracı ANKA-3’ün Orta Doğu’daki güç dengelerini değiştirebilecek kapasiteye sahip olduğunu yazdı. Dergi, TUSAŞ tarafından geliştirilen bu platformun sadece bir hava aracı olmadığını, Türkiye’nin son yıllarda hız verdiği savunma teknolojileri devriminin simgelerinden biri olduğunu vurguladı.
Makalede, Türkiye’nin devam eden savunma yatırımlarının, Ankara’yı bölgedeki en güçlü hava kuvveti konumuna yükseltebileceği ifade edildi. Özellikle ANKA-3’ün ileri düzey gizlilik (stealth) özelliği sayesinde rakiplerine karşı taktik üstünlük kurabileceği belirtildi.
SURİYE, LİBYA VE KAFKASYA TECRÜBELERİNE GÖNDERME YAPTI
Analizde, Türk insansız hava araçlarının son yıllarda Suriye, Libya ve Kafkasya’daki sıcak çatışmalarda kazandığı tecrübeye dikkat çekildi. Bu operasyonların, Türk İHA’larının saha koşullarında etkinliğini kanıtladığını aktaran dergi, ANKA-3’ün bu tecrübeyi daha ileri seviyeye taşıyabileceğini değerlendirdi.
The National Interest, İsrail basınında yer alan haberlerden alıntı yaparak, “Türk İHA’larının bölgesel dengeleri değiştirebileceği” yönündeki endişelere de yer verdi. Analize göre, ANKA-3 yalnızca Orta Doğu’da değil, Ege Denizi’ndeki hava sahası tartışmalarında ve terörle mücadele operasyonlarında da oyun değiştirici bir rol üstlenebilir.
TEKNİK ÖZELLİKLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR
Türk Hava Kuvvetleri’nin Muharip İnsansız Uçak Sistemi (MİUS) kategorisindeki en yeni platformu olan ANKA-3:
-
İlk uçuşunu Aralık 2023’te gerçekleştirdi ve bu uçuşta 8 bin feet irtifada bir saatten uzun süre havada kaldı.
-
17,5 metre uzunluk ve 8 metre kanat açıklığı ile sınıfının en dikkat çekici boyutlarına sahip.
-
Tahmini azami hızı 250 knot (yaklaşık 460 km/s), hizmet tavanı 40 bin feet.
-
1200 kg harp başlığı taşıma kapasitesi, onu bölgedeki rakiplerinden ayıran en güçlü özelliklerden biri.
Bu teknik veriler, ANKA-3’ün hem taktik hem stratejik görevlerde kullanılabileceğini gösteriyor.
SAVUNMA SANAYİİNDE DÖNÜŞÜM VE İHRACAT VURGUSU
Dergi, Türkiye’nin savunma sanayiinde son yıllarda gerçekleştirdiği yerli üretim devrimine de geniş yer ayırdı. Bayraktar TB2’nin 39 ülkeye ihracatıyla elde edilen başarıyı hatırlatan The National Interest, ANKA-3’ün de benzer bir ihracat başarısı yakalayabileceğini belirtti.
ANKA-3’ün gelişmiş gizlilik ve muharebe özelliklerinin, uluslararası pazarda yüksek talep görmesini sağlayabileceği ifade edildi. Dergi, bu tür platformların ihracatının Türkiye’nin jeopolitik nüfuzunu artırdığını ve NATO gibi ittifaklarda yaşanan gerilimlerde Ankara’nın elini güçlendirdiğini kaydetti.
GELECEK PLANLARI: ÇİFT MOTORLU VE SÜPERSONİK VERSİYONLAR
Analizde, ANKA-3’ün 2026 yılında Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmesinin beklendiği belirtildi. Mevcut tek motorlu modelin yanı sıra çift motorlu ve süpersonik bir versiyon üzerinde de çalışmaların sürdüğü açıklandı.
The National Interest, bu platformun gelecekte insanlı uçaklarla “sadık kanat adamı” konseptinde entegre bir şekilde görev yapabileceğini ve bu sayede Türk Hava Kuvvetleri’nin operasyonel kabiliyetlerini önemli ölçüde artıracağını bildirdi.
BÖLGESEL GÜÇ DENGELERİ İÇİN KRİTİK HAMLE
Analizin sonunda, Türkiye’nin ANKA-3’le birlikte sadece kendi güvenliğini güçlendirmediği, aynı zamanda Orta Doğu’daki askeri dengeleri yeniden şekillendirebilecek bir teknoloji avantajı kazandığı yorumu yapıldı. Dergiye göre, İsrail ve diğer bölgesel aktörler, bu gelişmeyi dikkatle takip ediyor.