Bir şehrin silüeti, o şehrin kimliği ve küresel rolü hakkında en güçlü mesajı verir. Yüksek binalarla dolu bir gökyüzü manzarası, modernliği, ekonomik canlılığı ve küresel bir merkez olma arzusunu simgeler.
GÖKDELEN TANIMI
Uluslararası kabul gören tanıma göre, 150 metreyi aşan yapılar “gökdelen” kategorisine giriyor. Bu dev yapılar, yalnızca şehirlerin görüntüsünü değil, sosyal ve ekonomik düzenini de dönüştüren mimari projeler olarak öne çıkıyor.
EN ÇOK GÖKDELENE SAHİP 10 ŞEHİR
Council on Tall Buildings and Urban Habitat (CTBUH) tarafından açıklanan 2025 verilerine göre gökdelen sayısında öne çıkan şehirler şunlar:
-
Los Angeles, ABD – Yatay mimarisiyle bilinse de son yıllarda dikey büyümeye hız verdi.
-
Kuala Lumpur, Malezya – Petronas Kuleleri başta olmak üzere ikonik yapılarıyla tanınıyor.
-
New York, ABD – Gökdelenlerin sembol şehri, Manhattan silüetiyle öne çıkıyor.
-
Singapur – Küçük coğrafyası nedeniyle zorunlu olarak dikey büyüyen bir şehir devleti.
-
Tokyo, Japonya – Deprem riskine rağmen mühendislik çözümleriyle onlarca gökdelen inşa etti.
-
Dubai, BAE – Burj Khalifa ile gökdelen yarışında küresel bir vitrine dönüştü.
-
Shenzhen, Çin – 30 yılda sanayi köyünden dev bir teknoloji merkezine dönüşerek yüzlerce gökdelen kazandı.
-
Guangzhou, Çin – Hızlı kentleşme ve sanayi büyümesiyle gökdelenleriyle dikkat çekiyor.
-
Hong Kong, Çin – Coğrafi sınırlılık nedeniyle dünyanın en yoğun gökdelen şehirlerinden biri haline geldi.
-
Şanghay, Çin – 310’dan fazla gökdeleniyle dünyanın zirvesinde yer alıyor.
GÖKDELENLERİ ARTIRAN ETKENLER
-
Sınırlı alan ve yoğun nüfus, dikey büyümeyi zorunlu hale getiriyor.
-
Ekonomik büyüme, ofis ve konut ihtiyacını gökdelenlerle karşılıyor.
-
Prestij yarışı, şehirleri yüksek binalar inşa etmeye teşvik ediyor.
-
Mühendislikteki ilerlemeler, daha yüksek ve güvenli binaların yapılmasını mümkün kılıyor.
Özellikle Çin şehirlerinin listede ağırlık kazanması, küresel ekonomik dengelerdeki değişimin en somut göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor.
