Etkinlikte konuşan Bora Durmuşoğlu, “Çizgi Film Sektöründe Ailenin Konumu” başlıklı sunumuyla dikkat çekti. Durmuşoğlu, çocukların izledikleri çizgi filmler aracılığıyla yalnızca renkleri ve karakterleri değil, değerleri ve davranış kalıplarını da öğrendiklerini vurguladı. Sunumunda, animasyonun yalnızca bir eğlence biçimi değil; toplumun vicdanını, değerlerini ve geleceğe dair hayallerini anlatan güçlü bir ifade aracı olduğunu belirtti.
ÇİZGİ FİLMLERDE AİLE SAHNELERİ ÖNEMLİ
Durmuşoğlu, çizgi filmlerin çocukların zihin dünyasında kalıcı izler bıraktığını ifade ederek, aile kavramının bu yapımlarda yalnızca bir yan unsur değil, karakterin hayatı algılama biçimini belirleyen temel eksen olduğunu söyledi. Ailenin ekranda var olmasının, çocuğa güven ve aidiyet duygusu kazandırdığını vurgulayan Durmuşoğlu, “Bizim kültürümüzde aile, sadece anne, baba ve çocuklardan oluşan bir yapı değildir. Dedenin duası, ninenin sabrı, komşunun dostluğu da bu yapının parçasıdır.” dedi.
Durmuşoğlu’na göre, küresel çizgi film endüstrisinde aile kavramı giderek yalnızlaşan bireylerin geçici birlikteliklerine indirgeniyor. Bu nedenle yerli yapımların, Anadolu’nun köklü aile anlayışını yeniden çocuklara aktarması hem kültürel hem de stratejik bir görev olarak görülüyor.
FARKLI ÜLKELERDE FARKLI AİLE YAKLAŞIMLARI
Sunumda, dünya genelinde çizgi filmlerin aileyi ele alış biçimlerine de değinildi. Durmuşoğlu, Amerikan yapımlarının bireysel özgürlüğü ve kişisel gelişimi öne çıkardığını, Japon animasyonlarının doğayla uyum ve saygı ekseninde aileyi anlattığını söyledi. Latin Amerika yapımlarının ise geçmişle bağ kuran, kültürel hafızayı yaşatan bir aile temasını işlediğini belirtti.
Avrupa yapımlarında ise kültürel çeşitliliğin kimi zaman aile kavramını zayıflattığını ifade eden Durmuşoğlu, bazı çizgi filmlerin tek ebeveynli veya farklı ebeveyn modellerini normalleştirme eğiliminde olduğunu dile getirdi.
“AİLE, AHLAKİ BİR PUSULADIR”
Durmuşoğlu, Türk kültüründe ailenin yalnızca duygusal bir birlik değil, aynı zamanda “ahlaki bir pusula” olduğunu belirtti. Bu anlayışın, çocuklara anlatılan hikâyelerin tonunu da şekillendirdiğini ifade eden Durmuşoğlu, “Çocuklar için model olan şey mükemmellik değil, samimiyettir. Hatasından ders çıkaran aile figürleri, gerçek yaşamla bağ kurar.” dedi.
Çizgi filmlerde ebeveyn figürlerinin önemine değinen Durmuşoğlu, “Bir anne ya da baba karakteri, çocuk için soyut bir figür değildir. Sevgiyle sınır koyan, sabırla dinleyen, anlayışla yaklaşan ebeveyn karakterleri çocukta empati ve sorumluluk duygusunu geliştirir.” ifadelerini kullandı.
DİJİTAL ÇAĞDA AİLE REHBERLİĞİNİN ÖNEMİ
Teknolojinin yaygınlaşmasıyla çocukların çizgi filmleri yalnızca televizyondan değil, tablet ve telefon ekranlarından da izlediğine dikkat çeken Durmuşoğlu, ebeveynlere önemli bir görev düştüğünü belirtti. Yasaklar yerine rehberlik eden bir aile yaklaşımının dijital çağın yeni gerekliliği olduğunu söyledi. Durmuşoğlu, “Çocukla birlikte izlemek, içerikler üzerine konuşmak ve eleştirel düşünmeyi paylaşmak; modern çağın yeni aile gelenekleri arasında olmalı.” dedi.
"YERLİ YAPIMLAR KÜLTÜRÜN TAŞIYICISI OLMALI"
Sunumda, yerli animasyon yapımlarının kültürel kodları doğru yansıtması gerektiği vurgulandı. Anadolu’nun dayanışma, vefa, misafirperverlik ve aile sıcaklığı gibi değerlerinin çizgi filmlerde yer almasının, çocuklara aidiyet bilinci kazandıracağını söyleyen Durmuşoğlu, “Kültür soyut bir kavram değildir, günlük yaşamın içindedir. Doğru anlatıldığında çocuk, kendi hikâyesinin bir parçası olduğunu fark eder.” diye konuştu.
“GEÇMİŞİ KORUMAK DEĞİL, GELECEĞİ İNŞA ETMEK”
Durmuşoğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Aileyi anlatmak, sadece geçmişi korumak değil; geleceği inşa etmektir. Çizgi film sektörü, çocukların kişilik inşasında önemli bir role sahiptir. Eğer bir yapım, çocuğu kadar ailesini de ekrana davet edebiliyorsa, kültürel bir miras inşa ediliyor demektir.”
Etkinlik, katılımcıların yoğun ilgisiyle tamamlanırken, Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ve ekibine teşekkür eden Durmuşoğlu, projenin çocuk medyası alanında önemli bir farkındalık oluşturduğunu ifade etti.