TBMM Önünde Doğa İçin Nöbet: Zeytinliklere, Meralara, Ormanlara Sahip Çıkıldı
Türkiye’nin dört bir yanından gelen ekoloji örgütleri ve sivil toplum kuruluşları (STK'lar), ormanlar, meralar ve zeytinlik alanlarda madencilik ve enerji yatırımlarının kolaylaştırılmasını öngören yasa teklifine karşı Ankara’daki TBMM Dikmen Kapısı önünde bir araya geldi.
Tepkinin odağında yer alan, 13 Haziran’da TBMM Başkanlığı’na sunulan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, enerji ve maden yatırımlarını kolaylaştırmak adına ÇED süreçlerini hızlandırmayı ve kamu yararı gerekçesiyle kamulaştırma yetkisini genişletmeyi hedefliyor.
Ekoloji Örgütlerinden Koordinasyon: “Toprağımızı Şirketlere Vermeyeceğiz”
Kanun teklifine karşı başta Muğla olmak üzere İzmir, Antalya, Balıkesir, Artvin ve Hatay gibi illerden birçok ekoloji örgütü ve çevre STK’sı, ortak bir koordinasyon grubu oluşturdu.
Koordinasyon grubu, 19 Haziran’da TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülen yasa teklifine karşı ortak ses yükseltti.
Komisyonda 26 saat süren görüşmeler sonucunda kabul edilen teklifin, 24 Haziran’da TBMM Genel Kurulu’nda oylanması bekleniyor.
TBMM Önünde Basın Açıklaması: “Asiller Dışarıda Nöbette Olacak”
Saat 11.00’de TBMM Dikmen Kapısı önünde bir araya gelen doğa savunucuları, “Topraklarımızın tapusunu şirketlere vermeyiz” çağrısıyla açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Orman, mera, zeytinlik ve sit alanlarımız tehdit altında. Kamulaştırma belgeleriyle tapularımız şirketlere devredilecek. Yaşam alanları, maden ve enerji sektörünün cehennem çukurlarına dönüşecek.”
Basın açıklamasının sonunda ise “Toprağımızı vermiyoruz. Vekiller içeride oylarken, asiller dışarıda nöbette olacak” sözleriyle tepkilerini sürdüreceklerini belirttiler.
CHP Milletvekili Semra Dinçer: “Zeytinlikler Geleceğimizdir”
Basın açıklamasına katılan CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, kanun teklifine karşı yapılan buluşmanın önemine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Zeytin, sadece bir ağaç değil; bu halkın kültürü, sofrası, geçimi ve geleceğidir. Doğamızı sermayeye teslim etmeyecek, zeytinliklerimizi ranta kurban ettirmeyeceğiz.
Bu teklif geri çekilene kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Dinçer, doğayı ve tarımsal alanları korumanın yalnızca çevre meselesi değil; aynı zamanda sosyal adalet, geçim ve yaşam hakkı olduğunu belirtti.
Yasa Teklifine Yönelik Eleştiriler Artıyor
Teklifin içeriği, özellikle:
-
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin hızlandırılması,
-
Zeytinliklerde ve ormanlarda madenciliğin önü açılması,
-
Kamulaştırma yetkilerinin özel şirket lehine genişletilmesi gibi düzenlemeler nedeniyle ciddi tepki çekiyor.
Doğa savunucuları, teklifin yasalaşması halinde geri dönüşü olmayan çevresel tahribatların yaşanabileceğini belirtiyor.
Ekolojik Mücadele Sürüyor
STK'lar, teklifin TBMM Genel Kurulu'ndan geçmesi halinde dahi hukuki yollarla iptali için mücadele edeceklerini, toplumsal muhalefeti sürdürmekte kararlı olduklarını ifade etti.