Yapay zekâ tabanlı analizlerle gayrimenkul piyasasını değerlendiren Endeksa, farklı lokasyonlara ve kullanım sürelerine göre kiralık konut yatırımlarının kârlılığını analiz etti. Rapor, Türkiye’deki bölgesel dinamiklerin, turizm etkisinin ve demografik değişimlerin, kısa vadeli ve uzun vadeli kiralama tercihlerinde belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye'de Lokasyona Göre Kira Getirisi Farklılaşıyor
Endeksa verilerine göre, Türkiye’de kısa vadeli ve uzun vadeli kira modelleri arasındaki tercih, büyük ölçüde şehirlerin demografik yapısına ve ekonomik hareketliliğe göre şekilleniyor. Kıyı şehirlerinde turizm sezonlarının etkisiyle kısa vadeli kiralama daha avantajlı bir seçenek olurken, büyükşehirlerdeki göç hareketleri ve öğrenci nüfusu gibi unsurlar uzun vadeli kiralama modelini öne çıkarıyor.
Yatırımcılar için en önemli kriterlerden biri olan doluluk oranı, doğrudan bölgenin mevsimsel hareketliliği ve turist profili ile ilişkili. Özellikle turistik bölgelerde yılın bazı dönemlerinde yüksek doluluk sağlanabilirken, bu bölgelerde sezon dışında ciddi boşluklar da yaşanabiliyor. Bu nedenle lokasyona göre kira getirisi analizi, doğru yatırım kararları açısından büyük önem taşıyor.
İç Anadolu’da Uzun Vadeli, Kıyılarda Kısa Vadeli Model Öne Çıkıyor
İç Anadolu Bölgesi’ndeki üniversite şehirlerinde uzun vadeli kiralık konut yatırımları öne çıkıyor. Ankara, Eskişehir ve Konya gibi şehirlerde öğrenci ve memur nüfusu, istikrarlı kira gelirleri sağlayarak uzun vadeli modeli yatırımcılar için cazip hale getiriyor. Bu bölgelerde mevsimsel dalgalanma düşük olduğu için konut doluluk oranı yıl boyunca daha sabit kalıyor.
Buna karşın Akdeniz ve Ege kıyılarında kısa vadeli kiralama modeli öne çıkıyor. Bodrum, Marmaris, Fethiye, Kuşadası gibi turistik merkezlerde sezonluk kiralama ile yüksek gelir elde etmek mümkün. Ancak bu bölgelerde kira getirisi yılın belirli dönemlerine yoğunlaştığı için dikkatli planlama yapılması gerekiyor.
İstanbul, Antalya ve İzmir’de Hibrit Stratejiler Gündemde
Endeksa’nın otomatik değerleme sistemi verilerine göre, İstanbul, Antalya ve İzmir gibi büyükşehirlerde kısa ve uzun vadeli kiralama modelleri, lokasyona göre farklı avantajlar sunuyor.
İstanbul’un turistik merkezleri olan Sultanahmet, Galata, Karaköy gibi tarihî bölgelerde kısa vadeli kiralama daha kârlı olurken; Levent, Maslak ve Ataşehir gibi iş merkezlerine yakın semtlerde uzun vadeli kiralama daha istikrarlı kira geliri sağlıyor.
Antalya’da ise mevsimsel dalgalanma oldukça belirgin. Yaz aylarında kısa vadeli kiralama ile yüksek gelir elde edilebilirken, sezon dışında doluluk oranları düşebiliyor. Bu da yıllık bazda gelir planlamasını zorlaştırıyor.
İzmir, diğer büyükşehirlere kıyasla daha dengeli bir talep yapısına sahip. Hem öğrenci hem turizm hareketliliği nedeniyle karma kiralama modeli bu şehirde yatırımcılar için uygulanabilir bir seçenek sunuyor.
Bodrum ve Marmaris'te Sezonluk Kira Geliri Öne Çıkıyor
Endeksa analizine göre, Bodrum ve Marmaris hattında kısa vadeli kiralamalar, özellikle yaz aylarında yüksek doluluk ve yüksek günlük kira geliri ile dikkat çekiyor. Ancak sezon dışında düşen talep, yıllık ortalama getiri hesaplamalarında dalgalanmalara neden olabiliyor. Bu nedenle yatırımcıların, bu bölgelerde sezon dışı planlama ve bakım maliyetlerini de dikkate alması öneriliyor.
Ankara ve İç Anadolu'da Uzun Vadeli Kiralama Güvenli Liman
İç Anadolu Bölgesi ve özellikle Ankara, daha az turistik hareketliliğe sahip olduğu için uzun vadeli kira yatırımları açısından istikrarlı bir ortam sunuyor. Üniversite öğrencileri, memurlar ve sabit gelir gruplarının yoğun olduğu bu bölgelerde kira sözleşmeleri daha uzun süreli ve doluluk oranı daha yüksek seyrediyor.
NTV Para verilerine göre, Ankara’da ortalama konut satış fiyatı 2 milyon 720 bin TL olarak hesaplandı. Bu seviyede bir fiyatla yapılan yatırımda amortisman süresi 13 yıl olarak gerçekleşiyor. Bu da uzun vadeli kiralama modelinin Ankara gibi şehirlerde yatırımcıya daha öngörülebilir bir geri dönüş sunduğunu gösteriyor.