Ankara, son yıllarda konut piyasasında Türkiye’nin en çok konuşulan şehirlerinden biri haline geldi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) paylaştığı son verilere göre, kira getirisinin en yüksek olduğu iller arasında ilk sırayı Ankara aldı. Ancak bu, başkentte yaşayan vatandaşlar için bir avantaj değil, aksine git gide artan barınma krizinin habercisi.
Konut piyasasındaki son tabloya göre Ankara’da ortalama kira 25 bin TL seviyesinde. Aynı dönemde net asgari ücret ise 22 bin 104 TL. Bu da başkentte çalışan yüzbinlerce vatandaşın maaşının tamamının kiraya gittiği anlamına geliyor.
ASGARİ ÜCRET KİRAYA YETMİYOR
Türk-İş’in geçtiğimiz aylarda paylaştığı verilere göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 78 bin 291 TL, açlık sınırı ise 24 bin 035 TL. Yani asgari ücretli bir çalışan, sadece kirasını ödeyebilmek için bile gelirinin tamamını gözden çıkarmak zorunda.
Çoğu vatandaş maaşının büyük kısmını kiraya ayırmak zorunda kaldığı için; gıda, ulaşım ve enerji harcamaları ciddi şekilde kısıtlanıyor. Özellikle memur tayinleri, üniversite öğrenci hareketliliği ve göç gibi etkenlerle artan talep, fiyatları kontrolsüz bir şekilde artırıyor.
BAŞKENTTE KİRALAR NASIL BELİRLENİYOR?
Ankara’daki kira fiyatları, talep ve arz dengesinin bozulması nedeniyle, ulaşım ağlarına yakınlık ve bina kalitesi gibi faktörlerle belirleniyor.
Merkez ilçelerde (Çankaya, Yenimahalle, Oran, Tunalı, Bahçelievler) 1+1 daireler 18–28 bin TL, 3+1 daireler ise 55–60 bin TL’ye kadar çıkıyor.
Etimesgut ve Eryaman gibi aile yoğunluklu bölgelerde 3+1 daire kiraları 20–36 bin TL bandında.
Keçiören, Sincan ve Mamak gibi bölgelerde ise nispeten uygun fiyatlar bulunsa da, eski binalar ve altyapı sorunları bu avantajı göz ardı ettiriyor.
Yeni projeler ve kentsel dönüşüm bölgeleri, arzı geçici olarak artırsa da, kira fiyatlarının genel seyri üzerinde kalıcı bir düşüş sunmuyor.
"EV BULMAK ARTIK ŞANS MESELESİ"
Ankara'da yaşayan kiracılar, artan fiyatlar nedeniyle alternatif mahalle arayışına yöneliyor. Ancak yeni konut projelerinin büyük kısmı orta ve üst gelir grubuna hitap ettiği için, düşük ve orta gelirli vatandaşlar için uygun ev bulmak neredeyse bir hayal.
KİRADA YASAL SINIR VAR AMA...
Kira artışları yasal olarak TÜFE oranı ile sınırlı. 2025'te bu oran yaklaşık yüzde 48,7 olarak açıklandı. Ancak yeni kiralamalarda bu oranın aşılmış olması da gözlerden kaçmıyor. Emlak piyasası temsilcileri, "sözleşme yenilemelerinde artış sınırlı, ama boş daireye yeni kiracı geldiğinde fiyat tamamen serbest" diyerek sistemin açığını ortaya koyuyor.
Kira artış oranının sınırlı olması ev sahiplerini caydırmıyor. Bunun en büyük kanıtı ise yeni kiracılardan talep edilen fiyatların, TÜFE sınırını çoktan aşmış olması.
"BAŞKENTTE BARINMA KRİZİ ALDI BAŞINI GİTTİ"
Gayrimenkul uzmanları sık sık, Ankara’da kira fiyatlarının kısa vadede düşmesinin zor olduğunun altını çiziyor. Özellikle Çankaya, Gölbaşı ve Yaşamkent gibi merkezi bölgelerde yüksek gelir grubunun yatırımları fiyatları yukarı çekiyor. Uzmanlara göre çözüm, yeni ve uygun fiyatlı sosyal konut projelerinin artırılmasında. Son zamanlarda bu konuda da çalışmalar hız kazandı. Geçtiğimiz günlerde yeni bir sosyal konut projesinin detayları vatandaşlarla paylaşıldı.
YENİ PROJELER UMUT OLUR MU?
Kentsel dönüşüm projeleri ve sosyal konut projeleri, kısa vadede bazı bölgelerde arz artışına yol açabilir. Ancak sektör temsilcileri, söz konusu projelerin büyük kısmının “yatırım amaçlı satışa” odaklandığını, dolayısıyla kiralık konut piyasasına sınırlı etki yapacağını vurguluyor.
Başkentte kiraların 2026’ya kadar dengelenmesi beklenmiyor. Talebin azalmadığı, yeni projelerin yeterli olmadığı ortamda, kiracılar için durum giderek daha zor hale geliyor.
