Ankara'nın Altındağ ilçesinde, bugün resmi adıyla İstiklal Mahallesi olarak bilinse de halk arasında hâlâ "Yahudi Mahallesi" olarak adlandırılan tarihi bölge, her geçen yıl biraz daha yıpranıyor. Ulus, Hamamönü ve Ankara Kalesi gibi turistik alanların göbeğinde olmasına rağmen neredeyse görünmez hâle gelen mahalle, yok olma tehlikesi taşıyor.

88-5

YAHUDİLERİN ANKARA'DAKİ VARLIĞI YÜZYILLARA DAYANIYOR

Ankara'daki Yahudi topluluğunun varlığı, MÖ 1. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe dayanıyor. Roma ve Bizans dönemlerinde de kentte bir cemaatin bulunduğu biliniyor. İstanbul, İzmir ve Edirne bu konuda en bilinen bölgeler olsa da Ankara da bu topluluklar için önemli bir yerleşim merkeziydi.

66-14

1492'de İspanya’dan, 1497’'de Portekiz'den sürülen Sefarad Yahudilerinin bir bölümü Ankara'ya yerleşerek şehrin ticari hayatında önemli bir yer edinmişti. 19. yüzyıla gelindiğinde doğal afetler ve salgınlarla nüfus azalsa da Yahudi Mahallesi uzun yıllar boyunca Ankara'nın sosyal dokusunda aktif bir rol oynadı.

77-8

FARKLI İNANÇLAR BİR ARADAYDI

Mahalle, farklı inançları bir arada barındıran yapısıyla da dikkat çekiyordu. Birbirine çok yakın konumlanan sinagog ile küçük mescitler, bölgede Müslüman ve Yahudi nüfusun uzun yıllar yan yana yaşadığını gösteren güçlü izler taşıyor. Mahallenin isminden çok daha fazlasını temsil eden çok kültürlü yapı, Ankara'nın kimliğinin en önemli parçalarından biri olmaya devam ediyor.

22-59

BU EVLER YÜZYILLARDIR AYAKTA

Yahudi Mahallesi'nin özgün karakteri, en çok da mimarisinde saklı. 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başına tarihlenen yapılar; iki katlı, cumbalı, iç sofalı tipik geç Osmanlı dönemi konut mimarisini yansıtıyor.

Bölgede en çok dikkat çeken evler ise Birlik Sokak üzerinde yer alan Hayim Albukrek Evi ve Araf Evi. İkisi de İtalyan bir mimarın elinden çıktığı öne sürülen konutlar, özellikle Albukrek Evi'nin dış cephesinde bulunan Osmanlı dönemi boyalı nakışları ile eşsiz bir değer taşıyor. Bu bezemeler Ankara'da çok az örneği bulunan nadir bir sanat mirası niteliği taşıyor.

55-17

EVLER ÇÜRÜYOR, SANAT YOK OLUYOR

Mahallede hâlâ ayakta kalan evlerin bir kısmı büyük ölçüde yıpranmış halde. Yıkılmak üzere olan yapılarda görülen ahşap oymalar, metal işçilikleri ve dönemin ustalık örnekleri, bakımsızlığın gölgesinde kayboluyor. Bir diğer önemli yapı olan Yasef Ruso Evi, Atatürk'ün bir dönem burada konakladığı iddiasıyla dikkat çekse de o da yıkılmaya yüz tutmuş yapılar arasında. Ayrıca 20. yüzyılın başlarında Fransız ve İngiliz komutanların bu mahallede konakladıkları bilinirken, Yahudi cemaatine ait kız ve erkek okulları da bölgeyi özel bir eğitim merkezi hâline getiriyordu.

44-47

BUGÜNKÜ HALİ İÇLER ACISI

Kızılay'dan yarım saatlik bir yürüyüşle ulaşılabilen Yahudi Mahallesi bugün adeta sessiz bir hayalet bölge olarak varlığını sürdürüyor. Sinagogun etrafını çevreleyen yüksek duvarlar, demir parmaklıklar ve dikenli teller nedeniyle yapı neredeyse tamamen erişilemez durumda.

33-54

Sokaklarda neredeyse devrilmek üzere olan evler, kırık camlı konutlar ve güvenlik riski oluşturan boş yapılar dikkatlerden kaçmıyor. Bazı evler hâlâ kullanılıyor olsa da çoğu harabeye dönmüş durumda. Restore edilen Şengül Hamamı, mahalledeki çöküntüyle tezat oluşturan az sayıdaki bakımlı yapıdan biri olarak dikkat çekiyor.

11-74

Ankara’da Kış Başladı: Çocuklu Aileler İçin En Keyifli Aktiviteler
Ankara’da Kış Başladı: Çocuklu Aileler İçin En Keyifli Aktiviteler
İçeriği Görüntüle

ŞEHRİN ORTASINDA KAYBOLAN KÜLTÜR MİRASI

Yahudi Mahallesi'nin bugünkü hâli, hem kültürel hem de mimari açıdan derin bir kayıp olarak nitelendiriliyor. Bölge, doğru bir restorasyon çalışmasıyla Ankara'nın en çarpıcı turizm noktalarından biri hâline gelebilecek potansiyele sahip. Bununla birlikte restore edilmesi durumunda Ankara'daki turizm noktalarından biri olmaya aday.

Kaynak: Haber Merkezi