Habere göre Guangzhou Laboratuvarı’nda çalışan ekip, yarasa virüslerinden elde edilen bir gen kullanarak SADS-CoV’un modifiye edilip 10.000 kata kadar güçlendirilmiş bir versiyonunu oluşturdu. Amerikan Mikrobiyoloji Derneği’nin Journal of Virology dergisinde yayımlanan makalede, bu yeni virüsün insan organoidlerinde olağanüstü hızlı çoğaldığı, özellikle akciğer ve bağırsak dokusunda ciddi hasar bıraktığı belirtildi. Hayvan deneylerinde ise yüksek ölüm oranları ve yaygın doku tahribatı gözlemlendi.
BİLİM DÜNYASINDA ŞOK ETKİSİNE YOL AÇTI
Tartışmayı büyüten bir diğer unsur ise bu tehlikeli deneylerin BSL-2 seviyesinde yapılması oldu. Uzmanlara göre bu güvenlik düzeyi, bir diş hekimi muayenehanesindeki standartlara yakın. Amerikalı mikrobiyolog Richard H. Ebright, çalışmaların “sivil amaç taşımadığını ve kitle imha potansiyeli taşıyan sonuçlar doğurabileceğini” belirterek sert uyarılarda bulundu. Virolojist Simon Waine-Hobson da benzer şekilde, bu sonuçların “herhangi bir haydut devlete hazır teknoloji sunmak anlamına geldiğini” ifade etti.

“BATWOMAN” ZHENG-Lİ SHİ YENİDEN TARTIŞMALARIN MERKEZİNDE
Araştırmada teşekkür edilen isimlerden biri, viroloji dünyasında "Batwoman" olarak bilinen Zheng-Li Shi. Shi, daha önce SARS-CoV-2’nin potansiyel laboratuvar kökeni tartışmalarının odağında yer almıştı ve bugün Guangzhou Laboratuvarı’nda çalışmalarını sürdürüyor. Bir diğer isim Ben Hu ise Wuhan Viroloji Enstitüsü bağlantıları nedeniyle yeni soru işaretleri doğurdu.
LABORATUVAR SIZINTISI İHTİMALİ GÜÇLENİYOR
Berliner Zeitung’un aktardığına göre CIA, FBI ve Alman istihbarat servisi BND, SARS-CoV-2’nin kökenine dair en güçlü ihtimalin laboratuvar sızıntısı senaryosu olduğu görüşünde birleşiyor. Konuyla ilgili şeffaflık talep edilen dava ise “devlet çıkarları” gerekçesiyle Federal İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.

“MESELE PANDEMİ ÇIKIP ÇIKMAYACAĞI DEĞİL, NE ZAMAN ÇIKACAĞI”
Fonksiyon kazanımı deneylerine yönelik tepkiler büyürken, Berlin’deki Charité başta olmak üzere birçok bilim merkezi çalışmanın risklerine dikkat çekiyor. Uzmanlar, asıl endişenin “bu tür deneylerin yeni bir pandemiye yol açıp açmayacağı değil, ne zaman açacağı” noktasında toplandığını vurguluyor. Eleştirmenlere göre düşük güvenlikte yürütülen bu çalışmalar, dünyayı yeni bir küresel sağlık krizinin eşiğine sürükleme potansiyeli taşıyor.


