Cumhuriyet’in İlk Yıllarına Tanıklık Eden Yapılar

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle Ankara’nın tarihî dokusu yeniden gündeme taşındı. Özellikle Ulus, Cebeci, Sıhhiye ve Yenişehir semtlerinde yer alan Cumhuriyet’in ilk yapıları, dönemin ruhunu ve idealizmini yansıtmaya devam ediyor. Mimari sadelikle yüklü bu binalar, yalnızca fiziksel yapılar değil; aynı zamanda Türkiye’nin modernleşme yolculuğunun sembolleridir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası (Ulus)

Ankara’nın Ulus Meydanı’nda yer alan 1. TBMM binası, 1920 yılında İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından inşa edilmiş, 1923’te ise Cumhuriyet’in ilanına tanıklık etmiştir. Taş ve ahşap karışımı ile yapılmış olan bu mütevazı ama çarpıcı yapı, milli mücadele yıllarının ruhunu taşır. Günümüzde Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak hizmet veren yapı, 29 Ekim’de binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.

Tekder Ticaret Ve Ekonomi Kulübü Derneği Cumhuriyet Müzesi Ii Tbmm Binası Ankara Gezisi (1)Zafer Anıtı (Ulus Atatürk Heykeli)

1927 yılında Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından yapılan Zafer Anıtı, Cumhuriyet'in simgelerinden biri olarak Ulus Meydanı’nda yükseliyor. Atatürk’ün mareşal üniformasıyla ayakta durduğu bu anıt, çevresindeki asker figürleriyle birlikte Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini betimliyor. Cumhuriyet Bayramı törenlerinin geleneksel adreslerinden biri olan meydan, 29 Ekim’de Ankaralıların buluşma noktası oluyor.

Tcdd

Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü Binası (Sıhhiye)

Ankara’nın Sıhhiye semtinde yer alan bu yapı, 1940’lı yıllarda Alman mimar Bruno Taut’un etkisiyle inşa edilmiş Art Deco ve Bauhaus etkili bir yapı örneğidir. Yatay hatları, simetrik pencereleri ve sade cephe tasarımıyla, erken Cumhuriyet döneminin fonksiyonel mimari anlayışını yansıtır. Devletin demiryolu politikasının bir simgesi olan bina, halen TCDD’nin yönetim merkezi olarak kullanılmakta.

Dil Ve Tarih Coğrafya Fakültesi Binası, Ankara

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (Cebeci)

1935 yılında kurulan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi binası, Ankara’nın Cebeci semtinde yer alır. Modern mimarlık tarihinde “ilk büyük kamu yapılarından biri” olarak kabul edilen bina, Paul Bonatz ve Orhan Arda gibi mimarların öncülüğünde yapılmıştır. Yapının geniş merdivenleri, yüksek tavanları ve sütunlu koridorları, Cumhuriyet’in aydınlanmacı eğitim anlayışını yansıtır.

Yenişehir Semti: Cumhuriyet’in Modern Yüzü

Cumhuriyet’in ilk şehircilik planı kapsamında geliştirilen Yenişehir, dönemin batılılaşma hedeflerine uygun olarak planlı, düzenli ve geniş bulvarlara sahip bir semt olarak tasarlanmıştır. Bu bölgede yer alan binalar arasında Eski Başbakanlık Binası, Sağlık Bakanlığı Binası ve Sümerbank Genel Müdürlüğü gibi yapılar öne çıkar. Yenişehir, Ankara’nın "idari başkent" kimliğini taşıyan ilk alanı olma özelliğini bugün hâlâ koruyor.

İdeolojiyi Taşa İşleyen Ustalar

Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki mimari yapıların arkasında Ernst Egli, Clemens Holzmeister, Seyfi Arkan ve Bruno Taut gibi isimler bulunur. Bu mimarlar, genç Cumhuriyet’in laik, halkçı ve çağdaş bir devlet yapısı inşa etme vizyonunu binalarla ete kemiğe büründürmüştür.

Bir Miras, Bir Kimlik

29 Ekim’de başkentte yürüyen binlerce vatandaş, yalnızca bayraklarla değil; aynı zamanda bu taş, mermer ve çelikten yapılmış Cumhuriyet anıtlarıyla da Cumhuriyet’i selamlıyor. Ankara’nın bu tarihî binaları, bir asrı aşan bir hafızayı taşırken, genç kuşaklara da kimlik ve aidiyet duygusu aşılamaya devam ediyor.

Kaynak: Cansel Yıldız