AVM Hastalığı Nedir?

Beyin ve sinir cerrahisi uzmanı Operatör Doktor Münebe Büşra Erdem, yaptığı açıklamada “Herkese merhaba. Ben beyin ve sinir cerrahisi uzmanı operatör Doktor Münebe Büşra Erdem. Arteriovenöz malformasyon yani kısaca AVM dediğimiz hastalık halk arasında damar yumağı olarak bilinir. Bunlar normalde atar damarlarla toplar damarlar arasında olması gereken sağlıklı kılcal damarların olmadığı damar yumaklarıdır. Vücudumuzun her yerinde AVM yani damar yumağı olabilir. Beynimizde de omuraliğimizde de olabilir.” dedi.

Başkan Ceylan: Hastanemiz 2027’de Açılacak
Başkan Ceylan: Hastanemiz 2027’de Açılacak
İçeriği Görüntüle

Erdem, AVM hastalığının genellikle doğuştan oluştuğunu, bazı durumlarda belirti vermediğini, bazen de ciddi baş ağrısı, epilepsi nöbetleri, uyuşma veya kanama ile ortaya çıkabildiğini vurguladı.

"Erken tanı ve tedavi çok önemlidir"

Operatör Doktor Münebe Büşra Erdem, erken tanı ve tedavinin kritik olduğunu ifade ederek, “Bunlar genelde doğuştan. Bazen hiç belirti vermezler. Bazen de ciddi baş ağrısı, epilepsi nöbetleri yani sara krizleri, uyuşma ve bazen de ciddi kanamayla karşımıza çıkarlar. Bu nedenle bu hastalıkların erken tanı ve tedavisi çok önemlidir.” diye konuştu.

AVM Tedavi Yöntemleri

Erdem, beyin ve omurilik damar yumağı tedavisinde kullanılan yöntemleri şu sözlerle anlattı:

“Beyin veya omurilik damar yumağı tedavisinde bu hastalıkları açık ameliyat dediğimiz mikrocerrahi ile, kapalı ameliyat dediğimiz anjiyo tedavisiyle ve radyo cerrahi dediğimiz ışın tedavisiyle tedavi edebiliyoruz. Bunları uygularken de tedavi başarısını etkileyen en önemli şey her hastayı ayrı ayrı değerlendirmemiz ve onun için en uygun ve en güvenli tedavi yöntemini seçmemizdir. Çünkü her hastanın anatomisi, genetiği birbirinden farklıdır.”

Hastaya Özel Tedavi Seçimi

Erdem, her hastanın farklı değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Hastanemizde yapmış olduğumuz anjiyo görüntülerini ve hastamızın tetkiklerini titizlikle inceleyip her hastamızın yaşına, anatomisine ve mevcut olan hastalıklarına göre en uygun yöntemi seçerek tedavi ediyoruz. Kapalı yöntem dediğimiz anjiyo tedavisinde hastamızın kasığında veya kolunda bulunan bir damardan kateter dediğimiz çok ince tüplerle girip beyin veya omurilikteki bu damar yumağına ulaşıyoruz. Ve oradaki damarları özel bir madde enjekte edip kapatıyoruz. Yani herhangi bir kesi yapmadan bu şekilde tedavi ediyoruz. Bu yöntem hastamız açısından da daha konforlu oluyor.” ifadelerini kullandı.

Tüm Yöntemler Uygulanabiliyor

Her AVM’nin tek yöntemle tedavi edilemeyeceğini belirten Erdem,“Fakat her AVM için kapalı yöntem uygun olmayabilir. Bazen açık cerrahi hasta için daha güvenli. Bazen de damar yumağını radyocerrahi dediğimiz ışın yöntemiyle zaman içerisinde küçültmek mümkündür. Her AVM tek bir yöntemle de tedavi olmayabilir. Bazen bu bahsettiğimiz yöntemleri birleştirmemiz yani kombine veya hibrit tedavi yapmamız gerekir. Hastanemizin beyin ve sinir cerrahisi kliniği olarak her üç yöntemi de uygulayabiliyoruz ve her hastamıza özel en doğru ve en güvenli tedavi yöntemini belirleyerek tedavi ediyoruz.” dedi.

Hastalara Çağrı

Son olarak vatandaşlara çağrıda bulunan Operatör Doktor Münebe Büşra Erdem, şu ifadeleri kullandı:

“Eğer sizde veya bir yakın beyin veya omurilikte damar yumağı olduğu söylendiyse gecikmeden mutlaka bir beyin cerrahına başvurun. Bizler hastanemizde bu konuda hem gerekli tecrübeye hem de teknolojiye sahibiz. Sizlere de beyin ve sinir cerrahisi kliniği olarak sağlıklı günler dileriz.”

Kaynak: Cansel Yıldız