TÜİK verilerine göre Türkiye ekonomisi, 2025 yılının ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8 büyüme kaydetti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 yılı 2. çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Bakan Şimşek açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bugün TÜİK tarafından açıklanan büyüme verileriyle birlikte milli gelir serilerinde "Uyumlaştırılmış Avrupa Revizyon Politikası" çerçevesinde revizyon yapıldı. Veri kaynaklarının iyileştirilmesi, hesaplama yöntemlerinin güncellenmesi ve kapsam değişiklikleri kaynaklı yapılan bu revizyon serilerde köklü bir değişikliğe yol açmadı. Türkiye ekonomisi, 2025 yılının ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 4,8, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreklik yüzde 1,6 büyüdü. Böylece ilk yarıda yıllık büyüme yüzde 3,6 oldu. Milli gelirimiz yıllıklandırılmış 1,5 trilyon dolara yaklaştı."
SON 12 ÇEYREĞİN EN YÜKSEK PERFORMANSINI SERGİLEDİM
Dezenflasyonun sürmesi uygulanan programın başarısını ortaya koyduğunu belirten Şimşek şunları aktardı:
"İkinci çeyrekte takvim ve düşük baz etkilerinin de katkısıyla yıllık büyümedeki artışla birlikte dezenflasyonun sürmesi uyguladığımız programın başarısını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Üretim tarafında, zirai dona bağlı olarak daralan tarım dışında tüm sektörlerde katma değer arttı. İmalat sanayimiz, son 12 çeyreğin en yüksek performansını sergiledi. Bu dönemde yüksek teknolojili üretimdeki yıllık yüzde 40'lık güçlü büyüme nitelik açısından da önemli bir gelişmedir. Tüketim ile yatırımın dengeli seyri devam etti. İhracat küresel zorluklara rağmen ikinci çeyrekte artarken öne çekilen ithalat talebi ve üretimdeki güçlü artışın etkisiyle net dış talebin büyümeye katkısı negatif gerçekleşti. Bununla birlikte cari açığın milli gelire oranı ikinci çeyrek itibarıyla yıllık yüzde 1,3 ile sürdürülebilir seviyelerde kalmaya devam etti."
PROGRAMIMIZ KARARLILIKLA UYGULAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ
Önümüzdeki dönemde büyümenin kademeli olarak potansiyel seviyesine ulaşacağını aktaran Şimşek şu açıklamalara yer verdi:
"Önümüzdeki dönemde finansal koşulların daha elverişli hale gelmesi ve küresel ticarette belirsizliklerin azalmasıyla büyümenin kademeli olarak potansiyel seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz.
2026-28 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programımızı çok yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Güçlü politika eşgüdümüyle fiyat istikrarı ve sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayarak vatandaşlarımızın refahını daha da artırmak için programımızı kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz."