DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “YPG Suriye’de oyunbozanlık yapıyor. Sisteme entegre olmuyor ve olumlu havayı bozuyor” şeklindeki değerlendirmelerine sert tepki gösterdi.
Bakırhan, “Hakan Fidan da gözlerini kapattığında her yeri gece sanıyor, gözlerini kapattığında Kürtlerin yok olduğunu sanıyor. ‘Kürtler ve hakları yok’ deyince sanki yok oluyormuş gibi davranıyor. Ama Hakan Bey yanılıyor. Umarız tez vakitte gözlerini açar, hakikati görür ve çözüme hizmet eden bir dil kullanır” ifadelerini kullandı.
“KÜRTLERİN ŞAM’LA YAKINLAŞMASINA ENGEL OLUYORLAR”
T24'den Ceren Bayar'ın haberine göre Kürtlerin Şam yönetimiyle her yakınlaşmasının engellendiğini söyleyen Bakırhan, “Merak ediyorum, bugün Kuzeydoğu Suriye Yönetimi ile Şam hükümeti kendi arasında anlaşsa, Türkiye buna engel mi olacak? Neden peki?” diye sordu.
“HAKAN BEY SURİYE KABİNESİNDE DEĞİL”
“Hakan Bey bildiğim kadarıyla Suriye’nin kabinesinde değil” diyen Bakırhan, “Fakat tüm mesaisi, sabah akşam Suriye ve oradaki Kürtlerin olası bir kazanımı üzerine. Dünya bunu görüyor. Bu çok üzücü bir durum” sözleriyle eleştirilerini sürdürdü.
SÜREÇ HEM MECLİS’TE HEM SAHADA İZLENİYOR
Kürt sorununun çözümü amacıyla başlatılan süreçte, TBMM’de çalışmalarına devam eden Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile Suriye sahasındaki gelişmeler eş zamanlı olarak takip ediliyor. Fidan’ın son açıklamaları, DEM Parti cephesinde yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.
Bakırhan açıklamasında şunları söyledi:
Suriye’nin genelinde ve Kuzey Doğu Suriye’de sıcak gelişmeler yaşanıyor. Son olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Suriyeli mevkidaşının da aralarında bulunduğu Suriye yönetiminden üst düzey bir heyetle bir araya geldi. Görüşmeden sonra yaptığı açıklamada da "YPG oyunbozan rolünde, sisteme entegre olmuyor, olumlu havayı bozuyor" dedi. Suriye’deki gelişmeleri ve Hakan Fidan’ın bu sözlerini nasıl değerlendirirsiniz?
Suriye Orta Doğu’nun hem etnik hem dinsel hem jeopolitik açıdan en önemli ülkelerinden biridir. Binlerce yıllık bir medeniyetin var olduğu topraklardır. Bu yönüyle Suriye’nin geleceği sadece bölgesel güç ve küresel hesapları etkilemeyecek, aynı zamanda bu topraklarda bir arada yaşamın imkânlarını da test edecek.
Esad rejimi tekçi, Baasçı ideolojisiyle Suriye halklarına büyük acılar yaşattı. Ama Esad rejimi devrildikten sonra hâlâ tekçi, etno-dinsel ideolojiyle hareket ediliyorsa buna ‘yeni bir dönem’ veya ‘yeni bir rejim’ denmez. Bu, eski rejimin aynı zihniyetin farklı kılıfta devamıdır.
Gündüz ortası gözlerini kapatan her yeri gece sanırmış. Oysa sadece ona gecedir, çünkü dışarısı apaydınlıktır, gündüzdür. Hakan Fidan da gözlerini kapattığında her yeri gece sanıyor, gözlerini kapattığında Kürtlerin yok olduğunu sanıyor. ’Kürtler ve hakları yok’ deyince sanki yok oluyormuş gibi davranıyor. Ama Hakan Bey yanılıyor. Umarız tez vakitte gözlerini açar, hakikati görür ve çözüme hizmet eden bir dil kullanır.