Tarihsel dokusu, resmi kurumları ve sade ama güçlü atmosferiyle Ankara, Türk sinemasının birçok dönemine tanıklık etmiş bir şehir. Bu 16 film, başkenti yalnızca bir arka plan olarak değil, hikâyenin bir karakteri olarak konumlandırıyor. Sinemaseverler için bu filmler, Ankara'nın farklı yüzlerine açılan sinematografik bir pencere sunuyor.
Ankara'nın İlk Kadrajı: Grass (1925)
1925 yapımı Grass: A Nation’s Battle for Life, İranlı göçerlerin yaşamını anlatan bu Amerikan belgeselinde, çekimlerin bir kısmı Türkiye sınırlarında, özellikle Ankara çevresinde gerçekleştirilmişti. Başkent, bu filmle ilk kez bir uluslararası belgeselde yer aldı.
Soğuk Savaş Gölgesinde: 5 Fingers (1952)
Alfred Hitchcock’un yapımcılığını üstlendiği 5 Fingers, casusluk türünün klasiklerinden biri. Filmin bazı bölümleri Ankara’da çekildi ve başkent, dönemin diplomatik atmosferini yansıtan bir fon haline geldi.
Yeşilçam'ın Mizah Damarı: Köyden İndim Şehire (1974)
Kemal Sunal, Zeki Alasya ve Metin Akpınar’ın başrollerini paylaştığı bu klasik komedide, köylülerin Ankara’da yaşadığı şehir maceraları anlatıldı. Film, dönemin Ankara’sına mizahi bir pencere açıyor.
Toplumsal Gerçekçilik: Sürü (1978)
Zeki Ökten’in yönettiği, senaryosunu Yılmaz Güney’in yazdığı Sürü, göç olgusunu merkezine alan ve bazı sahneleri Ankara'da çekilen güçlü bir dram. Film, kırsaldan kente göçün birey ve toplum üzerindeki etkilerini tartışıyor.
Politik Taşlama: Zübük (1980)
Aziz Nesin’in eserinden uyarlanan ve Kemal Sunal’ın başrolünde yer aldığı Zübük, politik hiciv türünün öncüsü kabul edilir. Film, Ankara bürokrasisinin çarpıklıklarını absürt bir dille gözler önüne seriyor.
Halktan Bir Hikâye: Düttürü Dünya (1988)
Zeki Ökten’in bir başka önemli eseri olan Düttürü Dünya, müzisyenlik yapan bir adamın Ankara sokaklarında verdiği yaşam mücadelesini konu alır. Filmde başkent, bir halk insanının trajedisine arka plan olur.
Hapisteki Çocukluk: Uçurtmayı Vurmasınlar (1989)
Tunç Başaran’ın yönettiği, bir çocukla kadın mahkûmun dostluğunu anlatan Uçurtmayı Vurmasınlar, Ankara’daki tarihi Ulucanlar Cezaevi’nde çekildi. Film, 12 Eylül sonrası döneme dair güçlü bir toplumsal eleştiridir.
İçsel Yüzleşme: İtiraf (2001)
Zeki Demirkubuz’un yönettiği bu psikolojik dramda, karakterlerin iç çatışmaları başkent Ankara'nın soğuk ve gri atmosferiyle örtüşür. Film, izleyicisini bireyin karanlık dünyasına çeker.
Suç ve Gerilim: Ankara Cinayeti (2006)
Ankara sokaklarında işlenen bir cinayeti çözmeye çalışan karakterlerin hikayesini anlatan bu yapım, başkentin gece hayatı, bürokrasisi ve suç dünyasını perdeye taşıyor.
Yalnızlığın Çığlığı: Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2011)
Barış Bıçakçı’nın aynı adlı romanından uyarlanan filmde, iki arkadaşın Ankara’daki sıradan yaşamları ve aşk dolu çöküşleri anlatılır. Film, Ankara'nın sessiz sokaklarına edebi bir ruh katıyor.
Siyah Beyaz (2010): Bir Başkentin Portresi
Ankara’nın entelektüel çevresinde geçen film, adını aldığı Siyah Beyaz Bar üzerinden, orta yaş bunalımı yaşayan karakterlerin hayatına odaklanıyor. Ankara, burada bir nostalji mekânı olarak öne çıkıyor.
Aşk Tesadüfleri Sever (2011)
Başkent sokaklarında geçmişle bugünü iç içe işleyen Aşk Tesadüfleri Sever, izleyicisini Ankara’nın nostaljik atmosferinde bir aşk yolculuğuna çıkarıyor. Çekimler Kızılay, Kuğulupark ve Seğmenler Parkı gibi ikonik yerlerde yapıldı.
Behzat Ç. Sinema Serisi (2011, 2013)
Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm ve Ankara Yanıyor, aynı adlı dizinin devamı niteliğindedir. Başkent Ankara, Behzat Ç.’nin sert mizacı ve çalkantılı hayatına arka plan olur. Adli tıp, emniyet binası, gri sokaklar; hepsi gerçek mekânlarda çekildi.
Yeraltı (2012): Taşra Zihniyetinin Başkentteki Yüzü
Zeki Demirkubuz’un Yeraltı filmi, Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar romanından esinlenerek Ankara'nın modern ama tekinsiz atmosferinde geçiyor. Filmde başkentin mimarisi kadar, ruhu da gözler önüne seriliyor.
Toprağın Çocukları (2012)
Bir köy enstitüsünün kurulma mücadelesini anlatan film, bazı bölümleri Ankara'da çekilen tarihî bir dram. Eğitimde fırsat eşitliği ve aydınlanma teması, dönemin Ankara’sında filizleniyor.
