Can Holding’e yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul merkezli 4 ilde düzenlenen ikinci aşama operasyonda 25 kişi gözaltına alındı.
GÖZALTINA ALINAN ŞÜPHELİLER ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü talimatıyla gerçekleştirilen operasyon sonrası şüpheliler jandarmadaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki ifade işlemleri tamamlanan şüphelilerden 11’i, "çıkar amaçlı suç örgütüne üye olma" ve "suçtan elde edilen malvarlığı değerlerini aklama" suçlarından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine gönderildi.
TUTUKLAMA TALEBİYLE SEVK EDİLENLER
Mehmet Remzi Sanver, Mehmet Kenan Tekdağ, Mehmet Sıddık Kaya, Emin Şahin, Nuh Zafer Metin, Serap Özgür, Abdulselam Yıldız, Tuncay Şahin, Adnan Yıldız, Nurettin Paksoy ve Mustafa Şahin’in tutuklanmaları talep edildi. Diğer şüpheliler Şenol Akan, Cengiz Bingöl, Arafat Bingöl, Müslüm Çogaç, Betül Can, Zühal Can, Akın Makaracı, İsmail Kavak, Hakan Kalkan, Mithat Muharremoğlu, Kıyas Mustafaoğulları, Cesur Salık, Barış Karayel ve Berkan Baycan ise adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle sevk edildi.
NE OLMUŞTU?
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler aracılığıyla suç işlemek amacıyla bir örgüt kurulduğu öne sürüldü. Örgüt kapsamında "nitelikli dolandırıcılık", "vergi kaçakçılığı", "kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması" ve "suçtan elde edilen gelirlerin aklanması" gibi çok yönlü eylemlerin gerçekleştirildiği iddia edildi.
ÖRGÜTÜN YAPISI VE HİLELER
Holding bünyesinde kaynağı belirsiz yüklü para girişlerinin yapıldığı, paraların çeşitli şirketler arasında aktarılıp izlerinin gizlendiği, faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleriyle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı iddia edildi. Suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket ederek çok sayıda şirket kurduğu, yönetim kurullarında değişiklikler yapıp sorumluluğu dağıtarak hukuki yaptırımlardan kaçtığı öne sürüldü.
TİCARİ FAALİYETLER VE MALVARLIĞI AKLAMA İDDİASI
Örgüt tarafından ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, söz konusu artırımların kaynağı olarak ortaklara borçlar gösterildiği ve bu borçların gerçeği yansıtmadığı iddia edildi. Ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların 7256 sayılı "Varlık Barışı Kanunu" kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı öne sürüldü. Bu işlemlerin suçtan sağlanan gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması amacıyla yapıldığı belirtildi.
MASAK RAPORLARI VE ÖRGÜTÜN EKONOMİK GÜCÜ
MASAK raporlarına göre suç örgütü, "nitelikli dolandırıcılık", "kaçakçılık" ve "Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" gibi öncül suçlardan elde ettiği gelirleri kullanarak eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetleri gerçekleştirdi. Bu yöntemle hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazandırmayı hedeflediği kaydedildi.