CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, gündemdeki “casusluk” soruşturmasına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Emir, Ekrem İmamoğlu, gazeteci Merdan Yanardağ ve siyasal iletişimci Necati Özkan’ın aynı dosyada “casusluk” suçlamasıyla anılmasına sert tepki gösterdi.
Emir, bu durumu “demokrasiyi rejim dışına itme operasyonu” olarak nitelendirerek şunları söyledi:
“İktidar artık değişimi suç haline getirme noktasına geldi. Halkın oylarıyla dört kez seçilmiş bir Cumhurbaşkanı adayı, halkın haber alma hakkı için bedel ödemiş bir gazeteci ve o adayın halkla buluşmasını sağlayan bir siyasal iletişimci… Hepsi aynı dosyada casusluk suçlamasıyla karşı karşıya.”
“SANDIK BİR TEHDİT, SEÇİM BİR DARBE GİBİ GÖSTERİLİYOR”
Murat Emir, iktidarın seçim süreçlerini itibarsızlaştırmaya çalıştığını savunarak, demokrasinin özünü hedef alan bir anlayışın yerleştiğini vurguladı.
“Sandığı bir tehdit, seçimi bir darbe, halkın iradesini ise bir ‘ele geçirme planı’ gibi gösteriyorlar. Oysa demokrasilerde sandık, milletin söz hakkıdır. Halk iradesini tehlike olarak görmek, milli iradeyi yok saymaktır.”
“DEĞİŞİMİ KRİMİNALLEŞTİRİYORLAR”
CHP’li Emir, açıklamasında iktidarın kendi varlığını “değiştirilemez” ilan etmeye çalıştığını, muhalefeti ise “tehdit” olarak konumlandırdığını dile getirdi.
“Bu yaklaşım, demokratik sistemin ruhuna yapılmış en büyük müdahaledir. Artık gelinen noktada iktidar, sadece muhalefeti değil, değişimi ve yenilenmeyi de kriminalize ediyor. Bu da otoriter yönetimlerin son evresine işaret ediyor.”
“DEMOKRASİYİ REJİM DIŞINA İTME OPERASYONU”
Emir, iktidarın son dönemde yürüttüğü soruşturma ve operasyonları, demokratik kazanımlara yönelik sistematik bir baskı olarak nitelendirdi.
“İktidar, halk iradesini tehlike olarak kodluyor. Bu anlayış, artık sadece bir siyasi mücadele değil, demokrasinin sınırlarını yeniden çizme çabasıdır.”




