4. İtalyan Yazlık Sineması Ankara’da başlıyor! Sinemaseverler açık havada italyan filmleriyle buluşacak
4. İtalyan Yazlık Sineması Ankara’da başlıyor! Sinemaseverler açık havada italyan filmleriyle buluşacak
İçeriği Görüntüle

Olayla ilgili dikkat çeken detaylar, gazeteci ve yazar Barbara Demick’in “Bambu Korusunun Kızları” adlı yeni kitabıyla gündeme taşındı.

İngiliz basını, özellikle Daily Mail kaynaklı haberlerle kamuoyunun dikkatini çekti. Haberlere göre, Çinli yetkililer çocukları "terk edilmiş" ya da "kimsesiz" gibi göstererek yetimhaneye teslim etti, ardından evraklarda sahtecilik yaparak bu çocukları yurt dışına gönderdi. Kitapta, bu uygulamanın uzun yıllar boyunca sürdüğü ve yetimhaneler ile yerel yöneticiler arasında bir çıkar ağı kurulduğu belirtiliyor.

FU LİAN DOBLE'NİN GERÇEKLERİ

İngiltere’de yaşayan Fu Lian Doble, Çin'de bir bankanın önüne bırakıldığı söylenerek bir yetimhaneye teslim edilmiş ve İngiliz bir aile tarafından evlat edinilmişti. Ancak Fu, yıllar sonra bu hikâyenin gerçek olmadığını keşfetti. Kendisinin aslında satın alınan ve yurt dışına gönderilen yüz binlerce çocuktan biri olduğunu öğrendi.

Fu'nun kökenlerini araştırması sonucunda Çin'deki ablasına ulaşıldı. Ellerindeki bebeklik fotoğraflarının birebir aynı olması üzerine DNA testleri yapıldı. Sonuçlar, Fu’nun ailesini doğruladı. Kadın, 2024 yılı Nisan ayında Çin’e giderek Hunan’daki ailesiyle ilk kez yüz yüze görüştü.

TEK ÇOCUK POLİTİKASI HAYATLARINI KARARTTI

Bu sistemin temelinde 1979 yılında yürürlüğe giren tek çocuk politikası yatıyor. Çin hükümeti, aşırı nüfus artışını engellemek amacıyla aileleri tek çocukla sınırlandırdı. Ancak kırsal bölgelerde özellikle erkek çocuk beklentisi nedeniyle kız bebeklerin doğumu saklanmaya çalışıldı ya da yetkililerin baskısıyla zorla ellerinden alındı.

Fu’nun ailesi de benzer şekilde, kırsal ve yoksul bir çevrede yaşıyordu. Fu, ikiziyle birlikte teyzesinin evinde gizlice doğmuş, ancak ikizi doğum sırasında hayatını kaybetmişti. Bebeğin daha sonra bir komşuya bırakıldığı, komşunun ise korku ya da çıkar nedeniyle yetimhaneye teslim ettiği düşünülüyor.

BAŞKA KURBANLAR DA VAR

Fu’nun hikayesi, Barbara Demick’in kitabında anlatılan Fangfang isimli başka bir Çinli kadının yaşadıklarına benziyor. Fangfang, henüz iki yaşında bile değilken yetkililer tarafından evinden alınarak ABD'nin Teksas eyaletine gönderilmişti. Orada “Esther” adıyla büyütülen kadın, gerçek kimliğini ancak yetişkinliğinde öğrendi.

Fangfang’ın ailesi de tek çocuk politikası nedeniyle üçüncü çocuğu saklamak zorunda kalmıştı. Yetkililer, çocuklarını saklayan aileyi cezalandırmış, evlerinin bir kısmını yıkarak topluma ibret mesajı vermek istemişti.

BİNLERCE BEBEK SATILDI

Uzmanlara göre, bu tür olaylar yalnızca birkaç münferit vakayla sınırlı değil. Tahminlere göre, 1979-2012 yılları arasında en az 150 bin Çinli bebek bu yöntemlerle yurt dışına evlatlık verildi. Bu süreçte hem ailelerin çaresizliği hem de devletin nüfus politikaları bebek ticaretine zemin hazırladı.

Çin, artan kamuoyu baskısı, düşük doğum oranları ve dış baskılar sonucunda politikalarını yumuşattı. 2016’da iki çocuk, 2021’de ise üç çocuk politikasına geçildi. Ancak geçmişte yaşanan bu dramatik olaylar, birçok bireyin kimlik krizi yaşamasına ve yeni ailelerini aramak üzere uzun yolculuklara çıkmasına neden oldu.

Kaynak: Haber Merkezi