Ünlü, İzmir’den bazı selefi grupların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik tutumunu eleştirerek, “İzmir’de meşhur selefiler Tayyip Bey’e çatıyor. Tayyip Bey Gazze için ‘sokağa çıkın’ demiyormuş” ifadelerini kullandı. 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden muhalefete ve uluslararası aktörlere göndermeler yapan Ünlü, “15 Temmuz başarılı olsaydı CIA, MOSSAD, Amerika, Yunanistan, İran bizi işgal mi etseydi?” diye sordu.
BÖLGESEL KARMAŞA VE İTHAMLAR
Sohbette Suriye ve Irak bağlamında sert yorumlarda bulunan Ünlü, selefi ve cihatçı grupları eleştirerek bu grupların bölgeyi tahrip ettiğini iddia etti. “Siz Suriye’yi, Irak’ı mahvettiniz. Irak’ta, Suriye’de bütün ehl-i sünneti astınız, kestiniz” sözleriyle bu grupların eylemlerini sert bir dille kınadı. Ayrıca, kendilerini Gazze savunucusu olarak tanıtan bazı kesimlerin asıl amacının hükümet düşmanlığı olduğunu savundu.
“GAZZE’YLE NE ALAKANIZ VAR?” İDDİASI
Ünlü, Gazze üzerinden yapılan bazı eleştirilere tepki göstererek, “Sizin Gazze ile ne alakanız var? Sizin derdiniz Gazze değil hükümet düşmanlığı” dedi. Bu bölümde, bazı dini ve siyasi çevrelerin dış politika ve iç politikaya ilişkin tutumlarını sorgulayan Ünlü, sözlerini bu kesimlerin ehl-i sünnet karşıtlığı ve terör bağlantılarına dair ağır suçlamalarla sürdürdü.
SİLAHLI EYLEM VE ŞİDDET VURGUSU
Konuşmasında terör suçu ve şiddet tartışmalarına değinen Ünlü, bazı grupları “bunların hepsi terörist” şeklinde nitelendirerek, “Bunlar asker, polis öldürmeyi bilir” ifadelerini kullandı. Bu sözlerle Ünlü, söz konusu grupların şiddet eylemlerine yatkınlığına dikkat çektiğini belirtti.
KAMUOYUNDA TEPKİ VE TARTIŞMA POTANSİYELİ
Ünlü’nün sözleri, farklı toplumsal kesimlerde tartışma yarattı. Destekleyenler onun cesur ve açık sözlü duruşunu öne çıkarırken, eleştirenlerse ifadelerin kışkırtıcı ve kutuplaştırıcı olduğunu savundu. Bu tür açıklamalar, kamuoyunda hem fikir ayrılıklarını hem de politik gerilimleri körükleyebilecek nitelikte değerlendiriliyor.
SOHBETİN KAPSAMI VE GELECEK TEPKİLER
Ahmet Mahmut Ünlü’nün haftalık sohbetleri düzenli olarak geniş kitlelere ulaşıyor; dolayısıyla benzer söylemlerin önümüzdeki günlerde sosyal medya, siyasiler ve sivil toplum kuruluşları arasında yeni tartışmalar başlatması muhtemel. Yetkili makamlar veya ilgili kurumlar tarafından yapılacak resmi açıklamalar, söz konusu iddiaların takip edilip edilmeyeceğine dair yön belirleyici olacaktır.