Zafer Partisi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tuğba Mızrak Demirbağ, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın gözaltına alınarak tutuklanmasının ardından gelişmeler hakkında ankaranethaber.com'a özel açıklamalarda bulundu.
Zafer Partisi Ankara Kurucu İl Başkanlığı görevinde de yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Tuğba Mızrak Demirbağ yakın zamanda Zafer Partisi Genel Merkezinde Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak atanmıştı. Özellikle son günlerde oldukça gündem olan Zafer Partisi Genel Başkanı Profesör Doktor Ümit Özdağ'ın gözaltına alınarak tutuklanmasının ardından kendisiyle yaptığımız özel röportajda şunları söyledi : Aziz Türk Milleti’nin cesur ve şerefli bir temsilcisi olarak Genel Başkanımız Sayın Ümit Özdağ açık ve net bir şekilde Türk Milleti’ne çağrıda bulunmak için mitingler düzenlemeye başlamıştı. Halktan aldığı samimi karşılık, bu yeni açılım sürecinin sekteye uğramasını istemeyen yetki sahibi kişileri rahatsız etti. Güç gösterisi gerekiyordu, aba altından sopa göstermek için böyle bir gözaltı/tutuklama süreci başladı. Ama; herkes bilsin ki ne yaşatırlarsa yaşatsınlar , ne zorluklar ortaya koyarlarsa koysunlar Zafer Partililer ve Genel Başkanları asla teslim olmayacak ve asla pes etmeyecek.
PARTİ GENEL MERKEZİNDE ÖZDAĞ'IN AFİŞLERİ
Zafer Partisi Genel Merkezinde Parti Genel Başkanı Profesör Doktor Ümit Özdağ'ın tutuklanmasının ardından genel merkez binası'nın ön yüzünde asılan devasa Ümit Özdağ afişleri ise dikkat çekiyor. Hukuksuz bir süreç yaşadıklarını ifade eden Demirbağ ise sözlerine şöyle devam etti : milletimiz bu zor günlerimizde bize her türlü desteği veriyor. İnanılmaz bir destek süreci yaşıyoruz. Gerek tanıdığımız gerekse tanımadığımız insanlar bu zor günlerin biteceğine ve Genel Başkanımız Sayın Profesör Doktor Ümit Özdağ'ın büyük bir coşkuyla özgürlüğüne kavuşacağını ifade ediyorlar. Bizler de buna inanıyoruz ; o güzel günleri hep birlikte yaşayacağımıza yürekten inanıyorum.
EVRENSEL HUKUK VURGUSU
Adaletin herkes için gerekli olduğunu vurgulayan Demirbağ , "Türkiye’de evrensel hukuk ilkeleri ve demokratik ölçütlerin esas alındığı bir hukuk sistemi bulunmuyor adeta "Düşman Ceza Hukuku" uygulaması var. Muhaliflerin yasal ve anayasal hakları askıya alınıyor, insanların haklarını kullanması engelleniyor. Kendimizi 1970 öncesinde ABD’nin güney eyaletlerindeki Siyahi Amerikalılar gibi hissediyoruz. Bir iktidar yanlısı yaptığı zaman suç olmayan şey biz muhalifler için suç oluyor. Bu adaletsiz düzeni tanımıyoruz. Genel Başkanımız Sayın Özdağ 'Ben şimdi Silivri'de Öcalan'ın serbest kalması için rehin tutuluyorum. Benim Silivri'deki tutukluluğum şehitlerimizin anısına, gazilerimizin onuruna karşı bir saygı duruşudur.' demişti. Şimdi tüm milletimiz bu sözleri çok iyi anlıyor" dedi.
