Paris’teki Louvre Müzesi, Napolyon Bonaparte ve İmparatoriçe Eugénie’ye ait paha biçilemez mücevherlerin çalınmasıyla sarsıldı. Fransız İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, dört kişiden oluşan hırsız ekibi, sabaha karşı müzenin Apollon Galerisi’ne yük asansörünü kullanarak ulaştı. Küçük bir testereyle pencereyi kesen ekip, yalnızca 7 dakika içinde mücevherleri alıp geldiği yoldan scooter’larla uzaklaştı. Kültür Bakanı Rachida Dati, hırsızların “panik oluşturmadan, profesyonel bir şekilde hareket ettiğini” belirtirken; olayın bir örgütlü suç şebekesi tarafından planlandığını dile getirdi.
YABANCI BİR GÜÇ ŞÜPHESİ
İçişleri Bakanı Laurent Nunez, soruşturmanın “örgütlü çete hırsızlığı ve suç ortaklığı” kapsamında yürütüldüğünü açıkladı. Paris Savcısı Laure Beccuau ise hırsızlığın arkasında “yabancı bir sponsor” olabileceğini belirterek dikkat çekici bir iddiada bulundu.
NAPOLYON VE EUGÉNIE’NİN MÜCEVHERLERİ GİTTİ
Çalınan koleksiyon arasında, Kraliçe Marie-Amélie ve Kraliçe Hortense’in takılarından oluşan sekiz safir ve 631 elmastan yapılmış bir gerdanlık bulunuyor. En dikkat çekici parça ise, İmparatoriçe Eugénie’nin 2 bin elmasla süslü tacı oldu. Ancak hırsızlar, kaçarken 1.354 elmas ve 56 zümrütten oluşan başka bir tacı düşürdü; bu parça hasarlı şekilde bulundu.
GÜVENLİK PLANINDAKİ EKSİKLİKLER ORTAYA ÇIKTI
Kültür Bakanlığı, alarm sisteminin çalıştığını savunsa da müze çalışanları farklı bir tablo çiziyor. Le Monde gazetesine konuşan bir Louvre görevlisine göre, Apollon Galerisi’nde artık altı yerine beş güvenlik personeli görev yapıyor. Üstelik sabah molası sırasında bu sayı dörde düşüyor. Hırsızların tam da bu boşluğu değerlendirdiği düşünülüyor. Sendikalar ise müzenin güvenlik sistemini modernize etmeyi hedefleyen planın, 2029’a ertelendiğini belirterek fon yetersizliğini eleştirdi.
GEÇMİŞTE DE HEDEF OLDU
Louvre, tarihinde birçok kez hırsızların hedefi oldu. En bilinen olay, 1911 yılında “Mona Lisa” tablosunun çalınmasıydı. İki yıl sonra tablo geri alınmıştı. 1998’de ise Camille Corot’ya ait bir tablo gün ortasında kaybolmuş ve hâlâ bulunamamıştı. İkinci Dünya Savaşı sırasında da müze personeli, eserlerin Nazi yağmasından korunması için binlerce eseri gizlemişti.
MACRON’DAN “ULUSAL HAZİNEYE SALDIRI” TEPKİSİ
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, soygunu “Fransa’nın tarihi mirasına yapılmış bir saldırı” olarak nitelendirdi. Macron, yılın başında Louvre için 800 milyon euro’luk bir yenileme planı açıklamıştı. Bu plan, koleksiyon güvenliğini ve dijital gözetim sistemlerini güçlendirmeyi amaçlıyordu. Adalet Bakanı Gérald Darmanin ise, “Kesin olan şu ki başarısız olduk. Bu olay Fransa’nın imajına zarar verdi,” ifadelerini kullandı.
PARİS’TE MÜZE HIRSIZLIKLARI YENİDEN TIRMANIYOR
Son olay, 2010’da Paris Modern Sanat Müzesi’nde yaşanan ve “yüzyılın soygunu” olarak adlandırılan vakayı hatırlattı. O dönemde “Örümcek Adam” lakaplı Vrejan Tomic, beş başyapıtı çalmış ve eserler bir daha bulunamamıştı. Son aylarda da Fransa genelinde benzer olaylar yaşanıyor. Eylül ayında Doğa Tarihi Müzesi’nden 6 kilo altın, Limoges’ta bir müzeden milyonlarca euro değerinde eser çalındı.