Subianto, barışın ancak her iki tarafın güvenliğinin garanti altına alınmasıyla sağlanabileceğini vurguladı. Konuşmasını, farklı dinlerin barış dileklerini içeren çok inançlı bir kapanışla sonlandırarak, küresel barışa olan bağlılığını ifade etti.
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİNE VURGU
Cumhurbaşkanı Subianto, konuşmasında "Gerçek barış için İsrail'in güvenliği garanti altına alınmalı" ifadelerini kullandı. Açıklama, Endonezya'nın uzun süredir devam eden Filistin yanlısı politikasının bir yansıması olarak dikkat çekti. Ancak Subianto, Filistin'in bağımsızlığının tanınmasının da barış için kritik bir adım olduğunu belirtti. Geçtiğimiz Mayıs ayında, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı görüşmede, Filistin'in bağımsızlığını tanıması durumunda Endonezya'nın İsrail'i tanımaya hazır olduğunu ifade etmişti.
GAZZE'DEKİ İNSANİ KRİZİN SONLANDIRILMASI ÇAĞRISI
Subianto, Gazze'deki insani durumu "felaket niteliğinde" olarak tanımlayarak, uluslararası toplumu acil müdahaleye çağırdı. Konuşmasında, "Masum insanlar yardım için ağlıyorlar. Onları kim kurtaracak?" diyerek, bölgedeki sivillerin yaşadığı dramı dile getirdi. Endonezya, Gazze'ye insani yardım göndermiş ve yaralı Filistinlileri tedavi etmek üzere Galang Adası'na kabul etmişti.
KAPANIŞI DA OLAY OLDU
Cumhurbaşkanı Subianto'nun konuşması, farklı dini inançlara saygıyı simgeleyen bir kapanışla son buldu. "Wassalamu'alaikum", "Shalom", "Salve", "Om Shanti" gibi ifadeleri bir arada kullanarak, küresel barışa olan bağlılığını vurguladı.
ENDONEZYA'NIN İSRAİL İLE İLİŞKİLERİ NASIL?
Endonezya, dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip ülkesi olarak, uzun yıllardır İsrail ile diplomatik ilişki kurmamıştır. Ancak Subianto'nun liderliğinde, ülke dış politikasında önemli bir değişim yaşanıyor. Cumhurbaşkanı, Filistin'in bağımsızlığının tanınması ve İsrail'in güvenliğinin garanti altına alınması koşuluyla, İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmaya hazır olduklarını ifade etti.
GENİŞ YANKI UYANDIRDI
Subianto'nun konuşması, dünya genelinde çeşitli tepkilere yol açtı. Bazı gözlemciler, Endonezya'nın bu yaklaşımının Orta Doğu'daki barış çabalarına katkı sağlayabileceğini belirtirken, bazıları ise bu adımın pratikte nasıl uygulanacağı konusunda soru işaretleri olduğunu ifade etti.
