Olay, 31 Ağustos 2022 tarihinde Aydın’ın Koçarlı ilçesi Satılar Mahallesi Demiroluk Yaylası mevkisinde meydana geldi. 32 yaşındaki Necla Alp, 26 Haziran 2022’de 33 yaşındaki Mustafa A. ile evlendi. Henüz evliliğinin ikinci ayında, iddiaya göre Mustafa A., psikolojik rahatsızlığını gizleyerek evlendiği eşini tartışma sırasında boğazını keserek öldürdü. Talihsiz kadın yakınlarının gözyaşları arasında toprağa verilirken, olay yerinden kaçan Mustafa A. kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
3 YIL SONRA “AKIL SAĞLIĞI YERİNDE DEĞİL” RAPORUYLA TAHLİYE
Yaklaşık 3 yıldır tutuklu bulunan Mustafa A. hakkında Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, zanlının cezai ehliyetinin bulunmadığı belirtildi. Mahkeme, rapor doğrultusunda Mustafa A.’nın ceza sorumluluğu olmadığına hükmederek tahliyesine karar verdi. Bu kararın ardından zanlının, cezaevinden çıkar çıkmaz Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildiği öğrenildi. Ancak “tahliye” ifadesi, kamuoyunda “serbest bırakıldı” algısına yol açınca büyük tepki topladı.
BABANIN PAYLAŞIMI TEPKİ YAĞMURUNA TUTULDU
Tahliye kararının ardından Mustafa A.’nın babası Aziz A., sosyal medya hesabından “Özgürlüğümüze kavuştuk, çok şükür” ifadelerini paylaştı. Bu paylaşım kısa sürede gündem olurken, birçok kullanıcı “Bir kadın hayatını kaybetti, siz hangi özgürlükten bahsediyorsunuz?” yorumlarıyla tepki gösterdi. Kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşları da paylaşıma sert tepki göstererek, kadına yönelik şiddet davalarında akıl sağlığı raporlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
KADIN CİNAYETLERİNE KARŞI YENİDEN TARTIŞMA BAŞLADI
Necla Alp’in ölümünün ardından verilen tahliye kararı, Türkiye’de yeniden kadına yönelik şiddet ve adalet sisteminin işleyişi tartışmalarını gündeme taşıdı. Hukukçular, “akıl sağlığı raporlarının” mahkemelerce nasıl değerlendirildiği konusunda daha şeffaf bir sistem oluşturulması gerektiğini vurguladı. Toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler, “Necla Alp için adalet” etiketiyle sosyal medyada büyürken, aile yakınları ve kadın hakları savunucuları davanın yeniden ele alınmasını talep ediyor.
