2025 yılı için geçerli olacak asgari ücret çalışmalarında kritik süreç başlıyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 12 Aralık’ta ilk toplantısını gerçekleştirecek.
Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinin yer aldığı komisyonda, kamu temsilcisi sayısının azaltılmasına yönelik yeni bir formülü de gündemine aldı. Masada yapısal değişiklik tartışmaları sürerken gözler zam oranına çevrildi.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, enflasyonun ücretler üzerindeki baskısına dikkat çekerek satın alma gücünün korunabilmesi için yüzde 40’tan fazla artış gerektiğini dile getirdi.
Ancak ekonomi yönetiminin uyguladığı sıkı politika nedeniyle bu seviyenin gerçekçi olmadığına vurgu yaptı.
Yılmaz, 2022 ve 2023’te seçim atmosferinin etkisiyle asgari ücrete toplamda yüzde 100’e yakın zam yapıldığını hatırlatarak bu yıl çok daha sınırlı bir artışın gündemde olduğunu söyledi.
Mevcut ekonomik programda ücret hedeflerinin beklenen enflasyon üzerinden belirlendiğini ifade eden Yılmaz, “Yüzde 25’in üzerine çıkılması zor. Seçimsiz ve sıkı para politikası döneminde ücretler baskılanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türk-İş’in kasım verilerine göre açlık sınırının 30 bin liraya dayandığını belirten Yılmaz, yapılacak zam sonrası bile asgari ücretin açlık sınırının altında kalacağına dikkat çekti.
DİSK’in yılda iki kez zam talebinin bu dönem karşılanmasının zor olduğunu belirten Yılmaz, bunun daha çok seçim dönemlerinde uygulandığına işaret etti.
Ekonomi çevrelerinde konuşulan güçlü senaryoya göre yüzde 22-23 bandındaki bir artışın masada öne çıktığı dillendiriliyor. Buna göre asgari ücretin yaklaşık 27 bin lira seviyesine yükselmesi bekleniyor.
Yüzde 40’a yakın bir zam yapılması durumunda ise rakamın 30 bin liranın üzerine çıkabileceği hesaplanıyor.
Komisyonun çalışmalarını hızlandırmasıyla birlikte hükümetin nihai teklifinin aralık ayının son haftasında duyurulacağı öngörülüyor.