DELİ DANA TEŞHİSİ KONULAN KADIN İZOLE ODADA TEDAVİ ALTINDA
Edinilen bilgiye göre, Bolu’da yaşayan Z.A. isimli kadın, geçtiğimiz ay boğaz ağrısı, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetleriyle İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu.
Hastadan alınan örnekler, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Nörodejeneratif Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı’na gönderildi. Burada yapılan detaylı incelemelerde Z.A.’nın beyin dokusunda “deli dana” (Creutzfeldt-Jakob hastalığı) tespit edildi.
Z.A.’nın İzzet Baysal Devlet Hastanesi Palyatif Ünitesi’nde izole alanda tedavisinin sürdüğü öğrenildi. Sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi.
“YAVAŞ SEYİRLİ, İLERLEYİCİ, NÖROLOJİK BİR HASTALIKTIR”
Veteriner hekim Ayhan Güneş, hastalığın hayvanlarda nasıl geliştiğini anlatarak şu bilgileri verdi:
“Deli dana hastalığı, ergin sığırların santral sinir sisteminde etkili olan yavaş seyirli, ilerleyici nörolojik bir hastalıktır. Virüs ya da bakteriyle bulaşmaz. ‘Prion’ adı verilen bozuk protein moleküllerinin beyin ve sinir sistemine yerleşmesiyle ortaya çıkar. Bu moleküller birikerek sinir hücrelerine zarar verir.”
Güneş, hastalığa yakalanan hayvanlarda kaslarda istemsiz hareketler, ani düşmeler, gerginlik ve stres hali gibi belirtilerin görüldüğünü belirtti.
“SAKATAT TÜKETİMİ EN RİSKLİ BULAŞ YOLU”
Hastalığın insanlara geçiş yollarına dikkat çeken Güneş, özellikle sakatat tüketiminin büyük risk taşıdığını vurgulayarak; “İnsanların enfekte hayvan etlerini yemesi, kontamine yemlerle temas etmesi ya da hayvan sakatatlarını doğrudan tüketmesiyle hastalık bulaşabilir. Enfekte etin yüksek ısıda iyi pişirilmesi bulaşma riskini azaltsa da tamamen ortadan kaldırmaz.” İfadelerini kullandı.
“KAÇAK KESİMLERDEN UZAK DURUN, ETİ İYİ PİŞİRİN”
Güneş, vatandaşları et tüketimi konusunda dikkatli olmaya çağırarak şu uyarılarda bulundu:
“Bu vakadan yola çıkarak Türkiye genelinde deli dana hastalığı var demek doğru olmaz. Ancak kaçak kesim yapılan yerlerden et alınmamalı, yalnızca resmi mezbahalarda kesilen hayvanların etleri tüketilmeli. Etin kaynağı bilinmiyorsa mutlaka iyi pişirilmelidir.”
“İNSANDA 6-12 AY İÇİNDE ÖLÜM GÖRÜLÜR”
Veteriner hekim Güneş, hastalığın tedavisinin bulunmadığını ve ölümcül seyir gösterdiğini vurgulayarak; “Hayvanlarda tedavi mümkün değil, genellikle kısa sürede ölümle sonuçlanıyor. İnsanlarda ise semptomlar titreme, kas seğirmeleri, koordinasyon bozukluğu— ortaya çıktığında artık iş işten geçmiş oluyor. İnsanda genellikle 6 ila 12 ay içinde ölüm görülüyor.” İfadelerini kullandı.
YETKİLİLERDEN DİKKAT ÇAĞRISI BEKLENİYOR
Bolu’daki bu vakanın ardından vatandaşlar tedirgin olurken, uzmanlar et ve sakatat tüketiminde dikkatli olunması, kaçak kesimlerle mücadeleye ağırlık verilmesi gerektiğini belirtiyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ise konuyla ilgili saha incelemelerini sürdürdüğü öğrenildi.