Karakaş, 2025 ile 2026’da emekli olma arasında maaş farkının giderek azaldığını vurguladı.

“Artık yüzde 10’luk bir fark söz konusu değil. Kişinin ücretine göre en fazla yüzde 3 seviyesinde değişiklik olabilir” diyerek çalışanları uyardı.

Bu nedenle “Hemen mi emekli olayım, yoksa birkaç ay daha bekleyip 2026’yı mı tercih edeyim?” sorusunun herkes için tek bir cevabı olmadığını belirten Karakaş, emekli adaylarının kendi prim günleri, kazançları ve borçlanma durumlarına göre hesaplama yapması gerektiğini ifade etti.

Karakaş, aylık bağlama oranının emekli maaşındaki asıl belirleyici unsur olduğunu söyledi.

Borçlanma, çalışma süresi ve son primlerin maaş üzerindeki etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten uzman, “Vatandaş kendi çalışma geçmişine göre bir analiz yapmadan emeklilik kararı vermemeli” uyarısında bulundu.

Kıdem tazminatının asgari ücrete bağlı olarak artacağını hatırlatan Karakaş, 1 Ocak 2026’dan itibaren kıdem tazminatının yüzde 25–30 arasında yükseleceğini açıkladı.

Bu durumun, 2026’da emekli olacaklar için önemli bir avantaj sunduğunu belirtti.

65 bin liranın üzerinde maaş alanların kıdem tazminatı tavanının 53.919 TL olacağını söyleyen Karakaş, yıllık bazda 10 bin lira civarında bir artış beklendiğini ifade etti.

Yeni torba yasa düzenlemesiyle birlikte askerlik ve doğum borçlanması gibi kalemlerde maliyetlerin yükseldiğini belirten Karakaş, askerlik borçlanmasının yüzde 45’e çıkarıldığını söyledi.

Bu nedenle borçlanma yapmayı düşünenlerin 2026’ya kalmaları hâlinde ek zamlarla daha yüksek tutarlar ödeyeceğini hatırlattı.

Ev hizmetleri, SSK, Bağkur tarım ve kendi primini ödeyen çalışanlar için prim oranlarındaki artışın ve asgari ücrete gelecek zammın, 2026’da prim ödeme maliyetlerini yükselteceği belirtiliyor.

Uzmanlara göre bu da çalışmaya devam edenler için ekstra yük anlamına geliyor.

Editör Hakkında