Prof. Pehlivan, “Bu kanser türü yalnızca genetik değil; yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörlerle de yakından ilişkili. Özellikle obezite, meme kanseri için ciddi bir risk grubudur” dedi.

Pehlivan, çağımızın en yaygın sağlık sorunlarından biri olan obezitenin, metabolik hastalıklar, tansiyon, diyabet ve depresyonun yanı sıra kanser türleriyle de doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı:

“Meme kanserinde riskli grup olarak özellikle obez bireyleri söylemek lazım. Yaşam tarzı olarak egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve stresten uzak kalmak büyük önem taşıyor.”

Uzman, dünya genelinde artan obezite oranlarının, kanserin önlenebilir nedenlerinden biri olarak kabul edildiğini de belirtti.

Prof. Pehlivan, erkeklerde de meme kanseri görülebildiğini ve özellikle obez erkeklerin risk grubunda olduğunu ifade etti:

“Erkek göğsünde bu kitle daha kolay fark edilir. Yağ dokusu östrojenik etki gösterdiği için, hormon döngüsündeki bozulmalar kansere zemin hazırlıyor.
Dolayısıyla erkeklerde obeziteye bağlı meme kanseri biraz daha fazla.”

Pehlivan, erkeklerin göğüs bölgesinde fark ettikleri kitleleri ihmal etmemeleri gerektiğini belirterek, “Erkekler de bu konuda bilinçli olmalı. Meme kanseri sadece kadınlara özgü bir hastalık değil.” dedi.

UZMANDAN UYARI: “GEÇ KALMAK KORKULACAK OLAN”
Prof. Pehlivan, meme kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığını vurgulayarak şu ifadeyi kullandı:

“Meme kanserinden değil, bunu zamanında fark etmemekten çekinmek durumundayız.”

Menopoz sonrası dönemde, östrojen reseptörü pozitif meme kanseri riskinin obez bireylerde daha yüksek olduğuna dikkat çeken Pehlivan, hem erkeklere hem kadınlara dengeli beslenme ve düzenli egzersiz tavsiyesinde bulundu.

Editör Hakkında