Galatasaray - Fenerbahçe maçlarına ilişkin tarihi notlar ve anektodlar

Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki rekabetin tarihine ışık tutan bir an, sarı-kırmızılı futbolcu Emin Bülent Serdaroğlu'na aittir. Tarih 17 Ocak 1909'dur ve "Papazın Çayırı" adı verilen mekanda gerçekleşen bu maçta Galatasaray, rakibini 2-0 mağlup etmiş ve ilk 7 maçta gol yemeden galip gelmiştir.

Fenerbahçe ise galibiyet için 5 yıl beklemiştir. İlk golü ve galibiyeti elde etmek için 8. randevuya kadar beklemiş ve bu başarısını Union Club sahasında 4 Ocak 1914'te gerçekleşen İstanbul Ligi maçında yakalamıştır. Bu maçta rakip Galatasaray'ı 4-2 mağlup eden Fenerbahçe, yaklaşık 5 yıllık suskunluğuna son vermiştir. Sarı-lacivertli takımın ilk golünü atan isim ise Hasan Kamil Sporel olmuştur.

17 Kasım 1922'deki bir maç, Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki en az seyircili maçlardan biriydi. İttihat Sahası'nda gerçekleşen bu mücadelede, şemsiye altında tamamı biletsiz sadece 14 seyirci bulunuyordu.

Diğer bir rekora ise 21 Eylül 2003'te Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yapılan lig maçı imza attı. Bu maçı tam 70 bin 125 seyirci izledi ve bu, iki takım arasındaki bir maç için rekor bir seyirci sayısı olarak tarihe geçti.

Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki rekabette golcülerin rolü büyük oldu. En fazla gol atan isim Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel oldu. Sporel, Galatasaray'a karşı oynadığı 42 maçta toplam 27 gol kaydetti.

Onu 24 golle bir başka Fenerbahçeli Alaattin Baydar takip etti. Fenerbahçe'nin efsane ismi Lefter Küçükandonyadis 20 golle listenin üçüncü sırasında yer aldı. Galatasaraylı Metin Oktay ise rekabette 19 gol kaydederek önemli bir yer edindi.

Ayrıca, her iki takımda da forma giymiş olan Tanju Çolak'ın da 14'ü Galatasaray, 8'i Fenerbahçe formasıyla toplamda 22 golü bulunuyor.

Lig maçlarında en golcü isimler ise Galatasaraylı Metin Oktay ve Fenerbahçeli Aykut Kocaman oldu. Metin Oktay 9 gol atarken, Aykut Kocaman ise 8 gol kaydetti.

Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki rekabette bazı dönemlerde üstünlük kurmak zor oldu. Fenerbahçe, en uzun galibiyet serisini 11 maçla yaşadı. Galatasaray ise 18 maç boyunca galip gelemediği bir dönem yaşadı.

Galatasaray'ın üstünlüğü, 17 Mayıs 1942'de 3-1 kazandığı maç sonrası 18 maçlık bir süreçte gerçekleşti. Fenerbahçe'nin benzeri ise 20 Kasım 1949'da 2-0 kazandığı maçın ardından başlayan 11 maçlık galibiyet hasretiydi.

İki takım arasındaki rekabet, çeşitli statlarda gerçekleşti. İstanbul İnönü, Ali Sami Yen, Atatürk Olimpiyat, ve diğer birçok statta karşılaşmalar yaşandı.

Bu müsabakaların bir kısmı ise önemli olaylarla anıldı. Örneğin, 23 Şubat 1934'te oynanan bir maç, futbolcular arasında çıkan kavga sebebiyle yarıda kaldı ve 17 futbolcuya uzun süreli cezalar verildi.

Galatasaraylı Bahri Altıntabak ve Fenerbahçeli Şeref Has ile Nezihi Tosuncuk gibi oyuncular, rekabet tarihinde unutulmaz anlar yaşattılar. Kendi kalesine ve rakip kaleye gol atan nadir oyunculardan biriydi onlar.

Şevki Şenlen, Raşit Çetiner, İlyas Tüfekçi, Hasan Vezir, Saffet Sancaklı ve Tanju Çolak gibi isimler ise hem Galatasaray hem de Fenerbahçe forması altında gol sevinci yaşayan futbolcular arasındaydı.

Takımlar arası transferlerde de ilginç anılar birikti. Örneğin, eski takımlarında kaptanlık yapan futbolcuların transferi sırasında yaşananlar tarihe geçti. Fenerbahçe kaptanıyken Galatasaray'a geçen Naci Erdem ve Galatasaray kaptanıyken Fenerbahçe'ye geçen Mehmet Oğuz gibi futbolcular, rekabetin ilginç yanlarını oluşturdu.

Rekabetin tarihinde çeşitli centilmenlik gösterileri de yer aldı. Özellikle geçmişte, futbolcuların ve yöneticilerin centilmenlik anlayışı, bu rekabeti daha anlamlı hale getirdi.Bir maç öncesinde Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu'nun Galatasaraylılara maçı ertelemeyi önermesi ve bunun kabul edilmesi, rekabetin dostlukla iç içe geçtiğini gösteren örneklerden biriydi.

Rakip takımlar arasında dostluk ve centilmenlik bazen maç öncesi yardımlaşmayla da kendini gösterdi. Fenerbahçe-Galatasaray maçı öncesinde yaşanan stadın çökme olayı, maçın ertelenmesi talebi ve bu talebin reddedilmesi gibi anekdotlar, rekabetin tarihine ilginç bir katkı sağladı.

Rekabetin ilk yıllarında, iki kulübün birleşme düşüncesi ortaya çıktı. Hatta iki kulübün başkanlarının ortak takım kurma konusunda anlaştıkları iddia edildi. Ancak bu birleşme gerçekleşmedi ve iki kulüp kendi yollarına devam etti.

Daha sonraki yıllarda ise Fenerbahçe ve Galatasaray, birbirleriyle dostluk maçları yaparak rekabetin sınırlarını zorladılar. Hatta bir dönem, "FenerSaray" adı altında karma bir takım oluşturuldu ve bu takımla maçlar yapıldı.

Sonuç olarak, Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki rekabet sadece saha içinde değil, saha dışında da birçok ilginç anıya ev sahipliği yapmıştır.