Türkiye düşmanları, yerine ve zamanına göre elindeki teröristleri bir aparat olarak kullanıp üzerimize salıyor. İstanbul’da yaşanan son terör saldırısı da bunlardan biri olarak kayıtlara geçti. 31 Mart 2015’te avukat gibi hareket ederek Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı’na giren terör örgütü üyeleri, adliyenin 6’ncı katındaki odasında Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı önce rehin almış sonra da katletmişti. Aynı örgüte mensup teröristler yine kan dökmek için sahipleri tarafından salında Çağlayan’daki adliye binasına…


Allah’tan, Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na düzenlenen saldırıda olduğu gibi emniyet güçlerimiz anında karşılık verip teröristleri etkisiz hale getirdi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleşen saldırıya ilişkin yaptığı ilk açıklamada, “Etkisiz hale getirilen E.Y. ve P.B adlı hainlerin DHKP/C terör örgütüne üye oldukları tespit edilmiştir” dedi.


Bakan, 3’ü polis 3’ü vatandaşımız olmak üzere 6 kişinin yaralandığı belirterek acil şifa diledi.

İçişleri Bakanlığına 1 Ekim 2023’te düzenlenen ve teşebbüs seviyesinde önlenen terör saldırısı, ülkemizin terörle mücadelesinde yeni bir dönemi başlattı.


İstiklal Caddesi saldırı gibi İçişleri Bakanlığına yapılan saldırı da Suriye’de planlanmıştı. Türkiye, Irak ve Suriye’deki terör odaklarına göz yumamazdı. Bu konuda ABD ile aramızı açan gelişmeler olsa da havadan ve karadan düzenlenen askeri harekatlarla hem güvenlik bölgeleri oluşturuldu hem de üsler kuruldu.

Amerika, Türkiye’nin 50 yılı bulan terör sorununu ve 50 bine yaklaşan can kaybını görmek istemiyor. Sırf bu haliyle bile terörün hamisi, Türkiye’nin düşmanıdır! Çünkü PKK ile Irak ve Suriye’de Türkiye’nin birliğini, dirliğini, sınırlarını tehdit eden iş birliği içinde…

SONUÇ OLARAK: Türkiye her şeyin farkında ve takipçisidir. Teröre vurulan her darbe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemiyle, “Türkiye’ye diz çöktüremeyeceksiniz”, “Türkiye’yi bölemeyeceksiniz” mesajıdır.